Doğumdan ölüme kadar Anadolu’da kadın, hayatı boyunca geleneksel başlık kullanıyor. Kadının yaşamının geçiş dönemleri, sosyal ve ekonomik durumu baş süslemelerindeki işaretlerden anlaşılabiliyor.
NEVİN BALTA / ANKARA
Türkler, yüzyıllar boyunca dil, gelenek, görenek, giyim kuşam kültürleri ve yaşam biçimlerini Orta Asya’dan getirdikleri biçimiyle korumaya özen gösterdiler. Günümüzde özellikle kadınların geleneksel giyim biçimleri, yalnız kırsal kesimde ve köylerde varlığını sürdürüyor. Doğumdan ölüme kadar Anadolu’da kadın, hayatı boyunca hem sosyal hem de ekonomik durumunu simgeleyen geleneksel başlık ve süslemeler kullanıyor.
Anadolu’nun birçok yöresinde kadının giyim kuşamında, bütünleyici olan baş bağlama ve süslemeleri, ortak özellikler gösteriyor. Başlık ve süslemeler, kadının sosyal ve ekonomik durumunun sözcüsü gibi. Fes, terlik, kofik, dinge, renkli örtüler, altın, gümüş ya da boncuklarla hazırlanan başlıklar, kadının sosyal konumuna göre süslenirken, başlıkların yüksekliğini ise ekonomik güç belirliyor. Başlıklar genellikle “terlik, keçe fes” -yörelere göre terlik, takke, dinge, küllük, tas, tuzak, tepelik, hotoz, arakçın gibi- adlar alıyor. Anadolu kadın başlıklarında çeşitli fesler, oyalı ve işli örtüler kullanılıyor. Örtülerin örtüş ve bağlanış şekilleri, bölgesel özellikleri taşıyor.
Yaşamın geçiş dönemleri olan; doğum, yaşam (evlilik), ölüm; kadının giyim-kuşam, başlık, aksesuar ve takılarıyla da ifade ediliyor. Kadın başlıklarının, malzeme, süs ve renklerle, doğayı taklit ettiği söylenebilir. Anadolu’da tüm kadın başlıkları, altın, gümüş veya boncuklarla süsleniyor, özellikle evli kadınlarda oldukça gösterişli oluyor.
“Keten örtü” denilen ve renkli boncuklarla işli, bazen kenarları saçaklı, beyaz örtü, bazı bölgelerde “keten kulağı” denilen bağ ile daha da gösterişli hâle getiriliyor. “Keten kulağı”, gelinlerde etek ucuna kadar uzanıyor. Yeni gelin, daha sonraki günlerde de düğün ve özel törenlere, bu baş şekli ile gidiyor. Yaşlı kadınlarda, “keten kulağı” kısa ve işlemesi daha sade oluyor. Evli kadınlara özgü olan “keten örtü”yü genç kızlar örtmüyorlar.
“Gelin”in simgesel başlıkları
“Evlilik”, kadın giyim kuşamında önemli bir yere sahip olduğundan evlilik törenlerindeki kadın başlıkları ile diğer günlerde kullanılan başlıklardan ayrı oluyor. Evlilik törenlerinde “gelin”, bütün kadınlar arasında fark edilecek kadar farklı giydiriliyor. Evliliğin devamındaki ilk birkaç hafta, ay ve yıl, gelinin ne kadar evli olduğu, baş düzeni ve giyim kuşamla gösteriliyor, belirtiliyor. Yaşlanan, doğurganlığını yitiren kadınlar, bunu baş düzenlemelerinde kullandıkları aksesuarlarla belli ediyorlar. Gençlikte kullanılan canlı ve birbirine zıt renkli giysiler, yaşlandıkça yerini, koyu ve soluk renklere bırakıyor.
“Yüksek yapılan gelin başı”, kadına, dünyanın merkezi olma, doğma, doğurma ve gök ile bütünleşme fonksiyonlarını yüklüyor. Yüksek yapılan gelin başlarında kullanılan ağaç dalları, çiçek demetleri ve tüyler (Gaziantep, Muğla, Manisa, Çanakkale, İçel, İzmir, Denizli, Aydın, Adana, Yozgat, Gümüşhane, Niğde, Konya, Balıkesir, Afyon, Kayseri, Antalya, Bursa, Tokat, Sivas vb.), çiçek ve ağaç biçimli metal ve oya taçlar (Bartın, Zonguldak, Bolu, Isparta, Ankara, Kütahya, Bilecik) gelin başlarında kullanılan aksesuarlar, gelini, bir merkez hâline getiriyor. Dünyanın merkezi olan yeni gelin, ebedî dönüş mitosunu simgeliyor. Ekonomik durumu iyi olan ailelerde gelinin başına elmas ve pırlanta broşlarla donatılmış kırmızı renkli başlık ve al duvak takılıyor, ekonomik durumu iyi olmayanlarda ise başlık suni broşlarla süsleniyor.
24 Saat gazetesinin PDF dosyasını indirmek için tıklayınız