Zamani: İran’a ayak bastığım gibi idam edilirim

17.11.2022

Kourosh Zamani

Yaptığı bir haber nedeniyle hakkında çıkarılan yakalama kararı üzerine ülkesini terk edip adını duymadığı Van’a gelen, “Şartlı mülteci” statüsü verilen İranlı gazeteci Zamani, vatandaşlık alabilmek için üçüncü bir ülkeye gitmek istiyor

ZEHRA AKSU
“İran istihbaratı, beni almak için evime gitmişti. Babam aradı, ‘Sakın eve gelme’ dedi. Böyle olunca apar topar çıktım İran’dan.”

Bu sözler, 2014 yılında yaptığı haberlerden dolayı İran’dan kaçmak zorunda kalan Kourosh Zamani’ye ait. Zamani, İran istihbaratının kendisi hakkında çıkardığı yakalama kararı nedeniyle yaklaşık 8 yıl önce ülkesini terk etmek zorunda kalıyor. Muhalif haberler yapan yayın kuruluşlarında çalıştığı için can güvenliği olmayan Zamani, Van’a geldikten sonra Birleşmiş Milletler’e (BM), iltica başvurusunda bulunuyor. 2016’da iltica başvurusu kabul edildikten sonra 2018’de Van Göç İdaresi başvurusunu alıyor. “Şartlı mülteci” statüsü verilen Zamani, üçüncü bir ülkenin kendisini kabul etmesini beklediğini belirtiyor. “Neden Türkiye’de kalmıyorsunuz?” sorusunu Zamani, “Çünkü Türkiye bize vatandaşlık vermiyor” sözleriyle yanıtlıyor.

İran’a dönerse, ağır bir yargılanmaya tâbi olacağı kaygısında…

Zamani, İran’dan Van’a kaçak yollarla gelirken oldukça zorlu bir yolculuk geçirdiğini, sınırı aştıktan sonra bir de trafik kazası geçirdiğini belirtip “Trafik kazasından dolayı dizlerimdeki lifler koptu. Ve hâlâ tedavi olabilmiş değilim. Bu durum, beni çok zorluyor. Uzun bir süre iş bulmakta zorlandım. En sonunda bir discoda güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladım” diye anlatıyor Türkiye’ye ilk geldiğinde yaşadıklarını.

Muhalif gazetelere hâlâ haber yaptığını bildiren Zamani, “Bu da İran’a dönmem durumunda, ağır bir yargılanmaya tâbi olacağım anlamına geliyor. Can güvenliğim olmadığı için dönmek istemiyorum. Ayrıca Türkiye’den gitmek istememin bir diğer sebebi de, gidebileceğim yerin İran’la sınır olması” diye kaygısını dile getiriyor.

Zamani’nin iddiasına göre, daha önce iltica eden bir gazeteci arkadaşı, İran istihbaratı tarafından kaçırılıyor. Bunun, kendisini çok daha tedirgin ettiğini vurgularken bir an önce üçüncü bir ülkeye gitmek istediğinin altını çiziyor.

Van”dan haberi yokken kendimi orada buldu

Babasının, İran istihbaratının kendisini almaya geldiğini haber vermesi üzerine ülkesini terk ettiğini açıklayan Zamani, “Evden bilgisayarımı, kitaplarımın hepsini almışlardı. ‘Van’ diye bir kentten bile haberim yokken kendimi burada buldum” sözleriyle o anları tekrar yaşıyor.

Van’a geldiğinde bir süre bir arkadaşının evinde kalan Zamani, 2018’e kadar gazetecilik faaliyetlerine ara veriyor. Başka bir gazeteci arkadaşının ceza alınca İran’dan kaçıp Van’a gelmesiyle, ondan güç alarak tekrar gazetecilik faaliyetine başlayan Zamani, o sürece ilişkin şunları anlatıyor:

“Arkadaşım geldiği dönem, İran’da tekrar protesto eylemleri başlamıştı. Protestolar başlayınca o arkadaşımla beraber kurduğumuz bir sosyal medya hesabı üzerinden hem protestoları yönlendirdik hem de haber akışını sağladık. Bunun üzerine İran istihbaratı, arkadaşımın İran’daki evine gitti ve anne babasını tehdit etti. Arkadaşımın dönmesi için baskı uygulamaya başladılar. ‘Dönmezse biz getiririz’ dediler.

Bu arada, hem ben hem de arkadaşım sürekli ölüm tehdidi alıyorduk. ‘Can güvenliğimiz yok’ diye mektup yazdık BM’ye. Cevap vermediler. Göç İdaresi’ne gittik onlar da ‘Biz polis değiliz’ dediler. Her yolu denedik. Ama sonuç alamadık. Bunlar olurken arkadaşım, İran istihbaratı tarafından evinin önünde kaçırıldı. Karakola gittim, Göç İdaresi’ne gittim arkadaşım için fakat sonuç alamadım. Yaklaşık bir ay sonra İran’dan bir haber aldım, arkadaşımın orada olduğuna dair. Şu an İran’da tutuklu.

Babamı da, istihbarat götürdü. Geri dönmem için ikna edilmem, gazeteciliği bırakmamı söylemesi için, annemi gönderdiler. ‘Git, ikna et gelsin. Cezasında indirim yaparız’ dediler, ama ben inanmadım. Biliyorum ki İran’a ayak bastığım gibi idam edilirim.”

İran’da çok fazla tehdit, tutuklama, idam kararıyla karşılaştıklarını, sadece gazeteciler için değil aynı zamanda sanatçılar, eğitimciler ve muhalif olan bütün kesimler için bu tür cezalar olduğunu kaydeden Zamani, bazı ülkelerin kendilerini kabul etmek istemeyip İran’a teslim ettiğinin de altını çiziyor.

Türkiye’deki gazetecilerden destek bekliyorlar

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (Reporters sans frontières- RFS) üyesi olan Zamani, şu anda İngiltere’de Bayan ağındaki televizyonda program sunuculuğu, Londra Keyhan gazetesinde makale yazarlığı yapıyor.

Türkiye’de, 40 İranlı gazeteci olduğunu bildiren Zamani, üyesi olduğu TGS, RSF ve Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’na (International Federation of Journalists- IFJ) açık mektup yazdıklarını, telefonla aranıp durumları hakkında bilgi alındığına değinip “En son Türkiye Cumhurbaşkanı’na mektup yazdık. Medyanın bize destek olmasını bekliyor ve can güveliğimiz olmadığını duyurmasını istiyoruz” sözleriyle Türkiye’deki gazetecilerin kendilerine destek olması çağrısında bulunuyor.