5

Sağlık sisteminin temel direği: Hemşireler

Yaşamlarını hastalara, hayat kurtaran aşılar yapmaya, sağlık tavsiyeleri vermeye, yaşlılara bakıp, günlük ziyaretlerini yapmaya ve onların günlük temel sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya adayan hemşireler pandemi süreci boyunca yaşadıklarını ve mesleğin genel sorunlarını 24 Saat Gazetesi’ne anlattı

Gülseren Tozkoparan Jordan – Sağlık hizmetinin sağlanmasında hayati bir role sahip olan hemşireler ve ebeler bu yıl Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) her yıla özel belirlediği temanın da ana konusu oldu. 2020 yılını “Hemşireler ve Ebeler Yılı” olarak belirlenmesinin yanı sıra yılın ilk aylarında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü de özellikle hemşirelerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Yaşamlarını hastalara, hayat kurtaran aşılar yapmaya, sağlık tavsiyeleri vermeye, yaşlılara bakıp, günlük ziyaretlerini yapmaya ve onların günlük temel sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya adayan hemşireler bu yıl pandemiyle birlikte en büyük sınavlarını veriyor. Bulaştırma riskine karşı ailelerinden ayrı yerlerde kalan, çalışma saatleri uzayan, ağır kıyafetler giyip, gün boyu maske takmaları gereken hemşireler sürecin yarattığı sorunları anlattı. Özel hastanelerin keyfi uygulamalarından aile hekimliğinde çalışan hemşirelerin bilinmezlik karşısındaki çaresizliklerine birçok konu başlığı ile hemşirelerin sorunları…

KIRANER, “VARDİYALAR 12 SAAT OLMALI”

Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı Ebru Kıraner yoğun bakım ünitelerinin kritik hastaların bakıldığı, karmaşık kapasiteli özel birimler olduğunu, hastaların kesintisiz izlem ve tedavilerinin yoğun bakımda yapıldığı için hemşireliğinin de uzmanlık isteyen bir alan olduğunu vurguladı. Salgının başında ekipman ve malzemede sıkıntısı yaşadıklarını belirten Kıraner, Bakanlık ve bağışçıların katkılarıyla kısa zamanda bu sorunun aşıldığını belirtti.

24 saatlik vardiyalı çalışmanın yoğun bakım gibi dikkat isteyen bir bölüm için uzun olmasına vurgu yapan Kıraner, bu durumun yoğun bakım hemşirelerinin fiziksel ve psikolojik sağlıklarının bozulmasına ve infekte olma, işgücü kaybına, hasta güvenliğinin riskli hale gelmesine yol açtığını belirtti. Vardiyaların 12 saat olması ve haftalık çalışma saatinin 48 saati geçmemesi gerektiğini aktaran Kıraner, yoğun bakım hemşirelerinin etkin istihdamı açısından hemşire kaybı sayısının bilinmesinin önemli olduğunu söyledi.

Şüpheli vakalarla çalışanların tanı testlerinin hızla yapılması ve sonuçların teslim edilmesi, barınma ihtiyacı, çocuğu olanlara destek sağlanması gibi problemlerin aşılmasının hemşirelerin tüm enerjilerini sağlık hizmetine vermeleri açısından önemli olduğunun altını çizdi. Kıraner, bazı özel hastanelerin hemşirelere Covid-19 virüsü bulaşma riskine karşın “Kurumu bundan sorumlu tutmayacağım, hiçbir hak talep etmeyeceğimi kabul ve taahhüt ederim”, “İşyerinde hizmet azalmasına bağlı olarak uygulanacak kısa çalışma ödeneği uygulamasına katılmayı talep ve kabul ediyorum” şeklinde düzenlenmiş evrak imzalatıldığını da gündeme getirdi.

AİLE HEKİMLİĞİ HEMŞİRELERİ BİLİNMEYENLERLE KARŞI KARŞIYA

Türkiye’nin dört bir yanında Koronavirüs bulaşıp hasta olan ve tedavi sürecinin ardından işinin başına dönen hemşireler de alanda yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Aile hekimliklerinde görev yapan hemşireler hastanede ve yoğun bakım ünitelerinde çalışan meslektaşlarının aksine ne ile karşı karşıya kaldıklarını bilmedikleri için daha büyük risk altında olduklarını belirtti. Ekipman konusunda sıkıntının giderilemediğini aktaran hemşireler, koruyucu ekipmanları kendilerinin almak zorunda olduğunu söyledi.

MAAŞ ve EK ÖDEMEDE ADALETSİZ UYGULAMA

Hemşirelerin dile getirdiği en büyük sıkıntılardan birisi maaşlarının yaptıkları iş karşısında yetersiz kalması. Döner Sermaye olarak bilinen performansa bağlı alınan ek gelirin dağılımının da adil olmadığını dile getiren hemşireler, gelir kaybına uğramamak adına izin ve raporlarından fedakarlık ettiklerini belirtti. Tüm bu sorunların yanı sıra Özel Sağlık Meslek liselerinin eğitimin kalitesini de eleştiren hemşireler, eğitimin lisans düzeyine çekilmesi gerektiğine dikkat çekti. Öğrencilerin yeteri kadar pratik yapmadan, çoğu zaman hastayla bile karşılaşmadan mezun olduklarını belirten hemşireler, bu durumun sağlık hizmetini de gerilettiğini vurguladı. Türk Hemşireler Derneği de hemşirelikte, uzaktan eğitimle önlisans lisans diplomasına, sertifika programlarına karşı olduklarını belirterek hemşirelik hizmetlerinin mevzuat doğrultusunda yürütülmesi gerektiğini vurguluyor.

Haberin PDF’ini indirmek için tıklayınız.
Haberin linki için tıklayınız.