Farklı meslek grubundan 10 kadının ortaklığıyla Yalova’da kurulan kooperatif, köylü hemcinslerinin üreterek kazanmalarını sağlıyor. Altınbelde Kadın Girişim Kooperatifi Başkanı Yüksel, kooperatifin kadınların ev içi görünmeyen emeğini hak ettiği değere kavuşturduğunu, bölgenin özellikle ticari ve tarımsal olarak değerinin arttırılması sürecinde kadın emeğine değer kazandırılmasını amaçladığını belirtti.
İSMAİL ERSAN / YALOVA
Yalova’nın Altınova ilçesinde aralarında öğretmenlerin de bulunduğu farklı mesleklere sahip on kadının bir araya gelerek kurdukları kooperatifle köylü kadınlar hem üretime katkıda bulunuyor hem de para kazanıp ailelerini geçindiriyor.
Altınova ve Beldeleri Kadın Girişim Kooperatifi (Altınbelde) Yönetim Kurulu Başkanı Vasfiye Tülay Yüksel, kooperatifin 2019 yılında kurulduğunu bildirdi. Altınova ilçesi ve bağlı beldelerinde kadınların ekonomik yaşama doğrudan katılabilmesi için bir şeylerin yapılması gerektiği bilinciyle yola çıktıklarına dikkati çeken Yüksel, şunları söyledi:
“Kadınların emeklerinin değer kazanabilmesi, çok önemli. Bölgenin ekonomik ve kültürel kazanımlarının artarak marka değeri kazanması sürecinde kadınların aktif ve bilinçli olarak etkinlik kazanması için yola çıktık. Kooperatifimiz kadınların ev içi görünmeyen emeğinin hak ettiği değere kavuşması; bölgenin özellikle ticari ve tarımsal olarak değerinin arttırılması sürecinde kadın emeğine değer kazandırılmasını amaçlayan 10 kadının ortaklığıyla kuruldu. Kurucu kadınların her biri, mesleki olarak, beceri ve deneyim olarak, belli nitelikleri vardı. Aramızda emekli öğretmen de var, terzi de, ahşap boyama, kırkyama ustası da, börekçi de, seramikçi de, işletmeci de, mali müşavir de, avukat da var.”
Altınova ve Beldeleri Kadın Girişim Kooperatifi (Altınbelde)
Yönetim Kurulu Başkanı Vasfiye Tülay Yüksel
Kadınların emeklerinin yok sayılmasına, değersizleştirilmesine karşıyız…
Kuruluş sürecinde, ortaklığa Kaytazdere ve Subaşı belediyelerinin de kurumsal ortak olarak katıldıklarını dile getiren Yüksel, amaçlarının kadın emeğinin boşa gitmemesi olduğunun altını çizdi. İlçelerinde kadın nüfusunun önemli bir oranda olduğuna dikkati çeken Yüksel, sözlerine şöyle devam etti:
“Altınova, ürün çeşitliliği itibariyle, iklim itibariyle, öncelikle tarımsal anlamda stratejik öneme sahip bir bölgede yer alıyor. 1900’lü yılların başından göç alan bir bölge olması, son 20-30 yıldır tersaneciliğin yoğunlaşması yüzenden bu göç alımının da çok artması nedeniyle, bölge, çok kültürlü bir bölge haline geldi. İlçe ve beldeleriyle, nüfusun yarısını oluşturan kadınların büyük bölümü, tarlada, bahçede, seralarda, evde, çok yoğun çalışmasına rağmen, toplumsal ve ekonomik yaşama katılımda yok sayılmakta ve emeği değersizleştirilmektedir. Bizler, kadınların yetenek ve becerilerinin, emeklerinin yok sayılmasına, değersizleştirilmesine karşı çıkıyoruz. Kadının, iğne oyasından, dantelinden başlayıp, salçasına eriştesine varıncaya kadar, ürettiği her ürünün, ekonomik yaşama girerek değerlenmesini istiyoruz.”
Markalaşma için yoğun çaba
Kadınların ürettiği ürünlerin markalaşması için yoğun çaba gösterdiklerinin vurgulayan Yüksel, şöyle konuştu:
“Bölgemize, Altınova’da yoğun olarak üretilen kivi, Trabzon hurması gibi meyvelerin, pestil, lokum gibi yan mamullere dönüşerek değerlenmesini, markalaşmasını istiyor ve bunun için de yoğun çaba harcıyoruz. Öte yandan, gıda alanında, giderek yoğunlaşan zincir marketler ve hazır gıdalar da, toplumun, iyi-doğal-temiz gıdaya erişimini güçleştiriyor. Bizler, iyi, temiz, doğal gıdanın en yakınımızda üretilen, en iyi, en yakından tanıdığımız gıda olduğuna inanıyoruz. Topraklarımızın ve denizlerimizin temiz kalmasını istiyoruz; bu temiz alanlarda üretilen meyve ve sebzelerle beslenmek istiyoruz işte bunu ortak heyecanı taşıyan kadınların bir araya gelmesiyle kurulan kooperatif sayesinde gerçekleştireceğiz.”
Kivi pestili üretilip patenti alındı
Yüksel, kooperatif alarak Ar-Ge çalışmaları konusunda da şunları anlattı:
“Biz, öncelikle, salça, sos, erişte, mantı, sirke, turşu gibi geleneksel ürünleri, ham maddelerini bazen kendimiz üreterek, bazen doğrudan üreticisinden alarak, üretiyor ve yakın çevreden başlamak üzere, daha uzak noktalardaki tüketiciye de uygun koşullarda ulaştırmaya çalışıyoruz. Kooperatif olarak, markamız da tescil edildi. Bir yılı aşan Ar-Ge çalışmaları sonucunda kivi pestili ürettik ve patentini de aldık. Hem kividen, hem de Trabzon hurmasından ve balkabağından çeşitli yan ürünler elde ediyoruz ve bu meyvelerin, satılmayan, pazarda yer bulamayan numunelerini değerlendirerek, ürünlere ayrıca ekonomik olarak artı değer de kazandırıyoruz. Kadınlar olarak, moda, giyim, ev tekstil, dekorasyon alanlarında da üretimlerimiz var.”
“Amacımız, kooperatifimize üye olan kadınların sayısal olarak artması”
Aynı hedefe odaklanan kadınların kurduğu kooperatifin ülke genelinde tanınır bir duruma geldiğini anlatan Yüksel, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kuruluşumuzdan bu yana geçen yaklaşık 2,5 yılda, üstelik de bu sürecin önemli bir bölümünü salgın koşullarında yaşamamıza rağmen, kooperatifimiz, bölgede ve ülkede tanınan, bilinen ve değer gören bir oluşumdur. Ürünlerimiz, kooperatif merkezimizden, çeşitli kafe, lokanta gibi işletmelerdeki stantlarımızdan ve ulusal markalı alışveriş sitelerinde satışa sunuluyor. Ayrıca, birçok kez, festival, fuar gibi etkinliklere katılarak, hem kendimizi tanıttık; hem de ürünlerimizi tüketiciyle buluşturduk. Amacımız, kooperatifimize üye olan kadınların sayısal olarak artması, kadınların kendi yarattıkları ürünleriyle, ya da buradaki üretim sürecine katılarak yapacakları üretimle, bir yandan ‘temiz-doğal-iyi gıda’ya ulaşımın sağlanması. Ayrıca, dayanışma ve kardeşlik kültürünü geliştirerek, en önemli parçası durumunda oldukları toplumu daha ileriye taşınması yolunda itici güç olmalarına katkı sağlamayı amaçlıyoruz.”
24 Saat gazetesinin PDF dosyasını indirmek için tıklayınız.