Eskişehir’de inşaatlardaki ustalar, ekonomik kriz nedeniyle inşaat yapımında düşüş yaşandığından işsiz kalmaktan, işçiliğin ucuzlaşmasından, sosyal güvencesiz ve zor koşullarda çalışmaktan şikâyetçi.
DİNDAR KARATAŞ / ESKİŞEHİR
Türkiye’de artan ekonomik kriz ile birlikte birçok sektörde işsizlik artıyor. İnşaat sektöründe de işsizlik, çok büyük bir sıkıntı. Sektörde ciddi bir denetimsizlik olduğu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın denetimde yetersiz kaldığına dikkat çekiliyor. Alanda yetkisiz bir şekilde mesleğin icra edildiği, herhangi bir izin ya da hiçbir yerden belge almadan mimarlık yapma yetkisi olmayanların proje çizdikleri, ruhsat aldıkları görünüyor. Eskişehir’de görüştüğümüz inşaatta çalışarak geçinme çabasındaki ustalar, inşaat yapımında düşüş yaşanmasından dolayı iş bulamadıklarını, işçiliğin ucuzlaştığını, emeklerinin karşılığını alamadıklarını, zor koşullarda ve sosyal güvencesiz çalıştıklarını anlattılar.
Sosyal güvencesiz çalışma…
18 yıldır inşaatlarda sıva ustası olarak çalışan Ziya Karataş, sektörde işçiliğin ucuzlaştığını bu nedenle emeklerinin karşılığını alamadıklarını anlattı. Yapı malzemelerine gelen zamlarla birlikte inşaatların yapımında 3 yıl öncesine oranla ciddi bir düşüş yaşandığı ve işçilerin, ucuz bir şekilde güvencesiz çalıştırıldığına işaret eden Karataş, bu nedenle inşaatlarda çalışarak geçinen birçok insanın da iş bulamadığını belirtti. Zam olmasına rağmen işçilik yevmiyelerinde haklı bir artışın yaşanmadığına değinen Karataş, “Ben de yıllardır inşaatlarda çalışan bir kişi olarak toplasanız bir yıllık sigortam yok. Hiçbir sosyal güvencem olmadan çalışıyorum. Çünkü mecburum” dedi.
Kriz zirvede…
Eskişehir’de, 17 yıldır inşaatlarda seramik ustası olarak çalışan 45 yaşındaki Salih Ayaz ise, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle kötü günler geçirdiklerine dikkat çekti. 2016 yılında darbe girişiminden sonra Türkiye ekonomisinde kriz yaşanmaya başladığını ve 2022 yılında krizin zirveye ulaştığını söyleyen Ayaz, şunları anlattı:
“Ben bunu pazar ve market alışverişim yanı sıra ödediğim faturalara dayanarak söylüyorum. 6 yıl önce pazara gittiğimde 50 TL ile sebzesinden meyvesine kadar her şeyi alabiliyordum ama şu an 150 TL haftalık pazar alışverişine ayırmama rağmen ürünleri zorunluluklarına göre alıyorum. Ya da 6 yıl önce ödediğim faturaların bu yıl ödediğim faturalarla kıyaslamasını dahi yapamıyorum.”
Yaşanan krizle birlikte inşaat sektöründe çalışan insanların iş bulmakta zorlandığını vurgulayan Ayaz, bununla birlikte işçilerin hak ettikleri paranın çok altında çalıştığını söyledi. Daire fiyatlarında artış yaşanmasına rağmen işçiliğin ucuz olmasının müteahhitlerin işine yaradığını belirten Ayaz, “Eskiden kazanç vardı. Şu an kazanç olmadığı gibi emeğimizin karşılığını alamıyoruz. İnşaat sektöründe çalışan insanlar zor günler geçiriyor” diye konuştu.
Çalışanların değil başkasının sigortası yapılıyor
İnşaat işçisi Osman Katmakaya ise kış mevsiminde zor şartlarda, soğuk havaya rağmen günde 11 saatten fazla çalıştıklarını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnşaatlarda her şeyden önce en önemli sorun, Sağlık Güvenlik Kurumu (SGK), ya da diğer resmi kurumlar tarafından herhangi bir denetimin olmamasıdır. İnşaatlarda insanlar, hangi şartlarda çalışıyor. Bu konu araştırılmıyor. Böyle olunca da inşaata çalışanın değil normal kahvehanede çalışan kişinin sigortası yapılıyor. Yapılan sigortanın yarısı müteahhit yarısını ise o kişi ödüyor. Müteahhit, zaten o sigortayı yatıracak, bu yolla da yarısını ödemiş oluyor. Gerçekten ciddi bir denetimsizlik var.”
24 Saat gazetesinin PDF dosyasını indirmek için tıklayınız