5

İnal: Kadına şiddet, şekil değiştirerek devam etti

2021’de, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin şekil değiştirdiğini belirten Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri üyesi İnal, şüpheli kadın ölümlerinin arttığına dikkat çekip açığa çıkarılmayan her olayın, faile cesaret vereceği uyarısı yaptı.

YUSUF ÖZGÜR BÜLBÜL

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), Aralık ayı raporunu açıkladı. Hayatını kaybeden 30 kadının 17’si evli olduğu erkek, 2’si birlikte olduğu erkek, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 4’ü eskiden evli olduğu erkek, 4’ü tanıdık birisi, 1’i ise kardeşi tarafından öldürüldü. Kadınların 22’si evinde, 1’i sokak ortasında, 1’i işyerinde, 1’i otelde, 1’i arabada, 1’i evinin önünde, 1’i apartman girişinde, 1’i parkta, 1’i sağlık ocağı bahçesinde can verdi. Aralık ayında, kadınların yüzde 73’ü evlerinde, 20’si ateşli silahlarla, 8’si kesici aletle, 1’i demir çubukla vurularak, 1’i de boğularak hayattan koparıldı.

KCDP ve Kadın Meclisleri üyesi Nurşen İnal, son aylarda artan kadın cinayetleriyle ilgili 24 Saat Gazetesi’ne konuştu. İstanbul koordinasyonunda ve dava takiplerinde de aktif olarak çalışan İnal, 2021 yılında kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin şekil değiştirdiğine dikkat çekti.

Türkiye’nin, 2021 yılında da her gün kadın cinayetlerine uyandığını belirten İnal, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Dünyada da Türkiye’de de bu tarihsel ve köklü bir erkek egemen sömürü düzeni ile karşı karşıya kadınlar. Farklı coğrafyalarda da olsak her ülkede bunu görüyoruz. Özel ve kamusal alanda yaşamımız ile ilgili kararları aynı kocalar, aynı babalar, aynı sevgililer, aynı patronlar, aynı siyasi iktidarlar vermeye çalışıyor. Kadınların kendi hayatları ile ilgili karar alma aşamasını bastırmaya çalışıyorlar. Zaten şiddetin temelinde bu var. Toplumun her alanında kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik yatıyor.

Bu yıl da kadınlar, yine en çok en yakınındaki erkekler tarafından ve kendi hayatları ile ilgili karar alma aşamasında öldürüldüler. Her ay tuttuğumuz verilerde bunu birinci sıralarda görüyoruz. Kadınlar en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor, bu genellikle de boşanma aşamasında oluyor. Çünkü kadın şiddet gördüğü, mutsuz olduğu evlilikten boşanma kararı aldığında erkeğin şiddetine maruz kalıyor. Kadınlar, ayrıldığı eşle barışmak istemeyince veya barışmayı ret ettiği için de saldırıya uğruyorlar. En çok da ateşli silahlarla ve en çok da o güvenli olmaları gereken evlerinde öldürüyorlar. Kadınlar ayrıca hiç tanımadığı erkekler tarafından da sokak ortasında saldırıya uğradı. Erkeklerin, ‘Kolay öldürülebilir gibi gördüm’, ‘Bana direnemeyeceğini düşündüm’ dediklerini bile duyduk.”


KCDP ve Kadın Meclisleri üyesi Nurşen İnal

Açığa çıkmayan her olay, faile cesaret verir

Geçen yıl şüpheli kadın ölümlerinin arttığına dikkat çeken İnal, şunları söyledi:

“2021’de kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri arttı. Kadın cinayetleri şekil değiştirerek devam etti. Şüpheli kadın ölümlerini gördük. Kadın cinayetleri gizlenmeye çalışıldı. 2021’de bu oldu, 2022’de de bu olacak. Çünkü şüpheli kadın ölümleri, cezasızlıktır. Hayatını kaybeden kadın, gerçekten doğal ölüm sonucunda mı öldü, yoksa öldürüldü mü? İntihara teşebbüs mü edildi, yoksa intihar süsü mü verildi? Bütün bunların araştırılması ve bilinmesi gerekiyor. Ölümlerin, olayın hemen ilk anından itibaren iyi bir kovuşturma ve soruşturma ile açığa çıkarılması gerekiyor. Açığa çıkarılmayan, adaletin sağlanmadığı her olay, faile cesaret verir, yeni kadın ölümlerinin yolu açılır.”

Kadınlar hakları için mücadele ederken yanlarında devlet yoktu”

Ekonomik krizin de cinayetleri tetiklediğini vurgulayan İnal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ekonomik krizden çok etkilenildi. 2021’de hem dünya genelinde hem de ülkemizde salgın ve ekonomik kriz etkisi ile kadınların karşı karşıya kaldığı eşitsizlikler ve haksızlıklar arttı. Çünkü tıpkı savaşlarda olduğu gibi ekonomik kriz ve salgında da, en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Bu dönemde de türlü bahanelerle ilk işten çıkarılanlar kadınlar oldu. Eğitim alanından ilk koparılanlar kız çocukları oldu. Salgın ve ekonomik krizde kadınların, güvencesiz, esnek çalışma şartları, mobbing ve baskı gibi iş yaşamına ilişkin şartları ağırlaşırken ev içi emeği de katlanarak arttı. Bütün bunlar olurken yılın başlarında maalesef, kadınların en önemli kurtulma aracı olan İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz bir şekilde bir gece imzanın geri çekildiğini gördük. Kadınlara yönelik şiddet, şekil değiştirilerek devam etti. Anayasal haklarımız ihlal edildi. Bütün bunlara karşı kadınlar, hayatlarını kaybetme noktasında bile olsa kendi hayatları ile ilgili karar alma noktasında direndiler. Adliyelerde, iş yerlerinde, sokaklarda mücadele ettiler. Kadınlar, hakları için mücadele ederken yanlarında devlet yoktu. Siyasi partiler, toplumun yarısı olan kadınların yaşam mücadelesi ile ilgili anayasal hakları için kadınların yanında güçlerini yeterince koymadılar. Kadınların yanında yine kadınlar vardı. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz. 6284 Koruma Kanunu’nun her bir maddesini uygulatana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü 6284 koruma kanunu kadınların eline verilen uzaklaştırma kâğıt parçasından çok daha öte bir şey. Çok kapsamlı ve her bir maddesi etkin bir şekilde uygulanıldığında kadınların hayatı kurtuluyor. Bunu sahalarda görüyoruz.”

Ekonomik veriler yetersiz…

Medyanın kadın cinayetlerindeki tavrını, “eskiye göre daha iyi” olarak değerlendiren İnal sözlerini şöyle tamamladı:

“Biz her ay düzenlediğimiz verileri, basın emekçisi arkadaşlarımızın yayınlarından alıyoruz. Ayrıca bizim danışma hattına başvuran aileler kanalı ile toparlıyoruz. Medyayı, eskiye oranla daha iyi buluyoruz. Daha doğru bir yaklaşım var. Magazinsel bir olay gibi girilmiyor. Zaten toplum da bunu aştı. ‘O kadın neredeydi, ne giymişti?’ şeklinde verilmiyor artık haberler. Bunu çok çok aştı toplum. Ama ‘Kadın çalışıyor muydu, çalışmıyor muydu, ekonomik koşulu neydi?’ gibi konular eksik kalıyor. Bununla ilgili çok fazla veri toplayamıyoruz. Ekonomik koşullar gerçekten çok önemli. Kadının şiddeti aşmasında da önem taşıyor bu konu. Bize, cesaret edip 100 kadından 11’i başvurabiliyor. Kadınların ekonomik durumlarıyla ilgili bilgi, kadın hareketine önemli katkı verir.”

24 Saat gazetesinin PDF dosyasını indirmek için tıklayınız