Gelecek, “Dijital”e odaklandı

08.07.2023

2030’a doğru, insan ve makine işbirliğinin fark yaratması beklenirken gelişen teknolojilere
yatırım yapmak ve hayata geçirmek hiçbir zaman olmadığı kadar önem kazandı. Gartner,
dünya çapındaki BT harcamalarının 2023’te 4,6 trilyon Dolar’a ulaşmasını öngörüyor.

 

Fatma Ağaç


Teknolojik gelişmeler, dünyamızı her zamankinden daha hızlı dönüştürüyor. Yaratıcılık ve inovasyon
(yenilikçilik), bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) alanında kayda değer büyümeyi destekliyor. Dijital
teknolojiler, toplumların son yirmi yılda benzeri görülmemiş bir şekilde dönüşümüne yol açarken,
bilgi, iletişim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler; dünya genelinde tüm sektörlerde ve iş yapış
şekillerinde değişime neden oldu. Bu değişim ve dönüşümlere paralel; işletmelere sağlanan teşvik ve
desteklerde de farklılıklara gidildi.

Değişimleri ve ekonomik ilerlemeyi sağlayacak olan dijital teknolojilerin, dijital tabanlı ekonomiye
hizmet etmeleri önem kazandı. Ekonomide çeşitliliğin artırılması yerel değerler yaratılması, ulusal
dijital dönüşüm, istihdam yaratma ve ekonomik eşitsizliğin aşılması gibi konularda dijital ekonominin
önemli bir payı bulunuyor. Bu gelişmelere paralel olarak hem kamu kurumları hem de özel sektör,
dijital çağda ekonomik rekabete dahil olurken; kamu kurumlarının tarafsızlığı ve bağımsızlığı adına
dijital işletmelere dönüşmelerinin önüne geçilmesi gerekir. Dijital çağda özel işletmelerin ticari
faaliyetlerinin kamunun kontrolünde ve gözetiminde; dejenarasyonlara yol açmadan yürütülmesi de;
rekabetin korunmasını sağlar.

Dijital ekonomi, farklı şekillerde tanımlanırken, dijital çağda bilgi ekonomisine; BİT sektörü, Dijital
Medya ve Elektronik Ticaretin (e-Ticaret) bir bileşimi denilebilir. Son yirmi yılda yaşanan dijital
devrim, dijital iş modellerini de çok daha yaygın hale getirdi. Özel strateji ve yeni politikalar
oluşturmayı gerektiren dijital ekonomi, ticari dönüşümü besleyen temel bir bileşen olarak
konumlandırılırken, ekonomiyi geliştirmek için yeni iş modellerinin de teşvik edilmesine ihtiyaç
duyuluyor.

İnsan ve makine işbirliği fark yaratacak
Öngörü ve vizyoner bakışlarını konuşturan fütüristler, gelecekte yapılacak işlerin henüz yüzde 85’inin
keşfedilmediğini öne sürüyorlar. İnsanlığa yönelik inovasyonlara yatırım yapılırken, Dell
Technologies’in 2030 Planları’nda teknoloji ve verilerin insan ruhu ile bir araya geldiğinde her zaman
dünyada olumlu etkilere yol açacağı inancı üzerinde duruluyor.
2030’a doğru, insan ve makine işbirliğinin fark yaratması bekleniyor. Gelişmekte olan teknolojilere
yatırım yapmak ve hayata geçirmek hiçbir zaman olmadığı kadar önem kazandı. Dijital hayatın yön
verdiği sektörlerde ayakta kalmak için 2030 yolculuğunda şirketlerin neler yapması gerektiği
konuşuluyor. Yapay zekâ, makine öğrenimi, nesnelerin interneti (İnternet of Things-IoT) ile yepyeni
bir dünyaya adım atıldığı ifade ediliyor.

Bilgi teknolojileri, 2023’te 4,6 trilyon dolara ulaşacak
Gartner, Inc. tarafından yapılan tahmine göre, dünya çapındaki BT (Bilgi Teknolojileri- İnformatıon
Technology-IT) harcamalarının 2023’te 4,6 trilyon Dolar’a ulaşması öngörülüyor. Ekonomik
çalkantılara rağmen dünya çapında BT harcamalarının 2023’te yüzde 5,1 artacağını belirten Gartner,
kurumsal BT harcamaları için şirket üst yöneticilerinin BT bütçelerini kısmak yerine dijital iş
girişimlerine yapılan harcamaları artırdıklarına dikkati çekerek, durumun resesyona (durgunluk)dayanıklı hale geldiğini vurguluyor. Gartner, 2023’te yazılım harcamalarında yüzde 11,3’lük birbüyüme öngörürken, BT hizmetleri harcamalarının da yüzde 7,9 artacağını; veri merkezi sistemlerininyüzde 3,4 ve iletişim hizmetlerinin yüzde 2,4 büyüyeceğini tahmin ediyor.
Ekonomik çalkantıların teknoloji yatırımlarının durumunu değiştireceğinin altını çizen Gartner, bazı
alanlarda da harcamaları artıracağını ve diğerlerinde de düşüşleri hızlandıracağını ifade ediyor.
Enflasyonun (fiyat artışı), dünyadaki hemen hemen her ülkede tüketicinin satın alma gücünü
azalttığını vurgulayan Gartner, tüketicilerin satın alma gücünün azalması nedeniyle birçok tüketicinin
cihaz alımlarını 2023’e ertelediğini ifade ediyor.

Verimlilik odaklı dijital yatırımlar devam edecek
Kötüleşen bir ekonomide, geleneksel olarak BT maliyetleri de dahil olmak üzere bütün maliyetlerin
düşürülmesi beklenirken, bu dönemde kuruluşlar verimlilik odaklı dijital yatırımlarını korumaya
devam ediyor.

Gartner, 200’den fazla üst yöneticinin katıldığı 2023 Teknoloji Yönetici Anketi’nde katılımcıların
yüzde 69’unun dijital teknolojilere yaptığı harcamaları artırmayı planladığını ve yöneticilerin dijital
yatırımlarda değer elde etme süresini hızlandırmakla görevlendirildiklerini ortaya koydu. Ankette, üst
yöneticiler yüzde 28 oranında dijital iş girişimlerini yürütmekten sorumlu birincil lider olarak
görülüyor.

Ankete göre şirketler, dijital teknolojiyi öncelikle gelir akışlarını yeniden şekillendirmek, yeni ürün ve
hizmetler eklemek, mevcut ürün ve hizmetlerin nakit akışını değiştirmek ve ayrıca mevcut ürün ve
hizmetlerin değer teklifini değiştirmek için kullanacaklar.
“Dijital vergi”de küresel sisteme geçiliyor

Hazine ve Maliye Bakanlığı, mevcut hizmet vergilerinin kaldırılması ve dijital vergide yeni bir
“küresel anlaşma”ya geçiş sürecinin başlatıldığını duyurmuştu. Çok uluslu şirketlerin
vergilendirilmesine ilişkin kuralları 23 Kasım 2021’de açıklayan Bakanlık, Amerika Birleşik Devletleri
(ABD) ile Türkiye’nin dijital hizmet vergisinde “yeni bir küresel anlaşma”ya geçiş konusunda
anlaştığı belirtilmişti. Çok uluslu şirketlerin vergilendirilmesi konusunda 8 Ekim 2021 tarihinde bir
uzlaşı gerçekleşmişti. Bu uzlaşı sonrasında ABD Hazine Bakanlığı, 21 Ekim 2021’de yeni vergileme
hakkıyla gelecek olan “kurumlar vergisi” ile mevcut dijital hizmet vergilerinin kaldırılmasına ilişkin
geçiş dönemi düzenlemelerini duyurmuştu. Bu yeni vergilemeye ilişkin ABD, Avusturya, Fransa,
İtalya, İspanya ve İngiltere ile mutabakata vardığını açıklamıştı. Daha sonra Türkiye’de bu ülkeler
arasına girmişti.

Tüm G20 (Grup 19 ülke ve Avrupa Birliği-AB’yi içeren hükümetlerarası forum) ve Ekonomik
İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD-The Organısatıon For Economıc Co-Operatıon And
Development) ülkeleri dahil 137 ülke tarafından imzalanan anlaşma kapsamında, şimdilik Türkiye’de
dahil 6 ülke ile mutabakata varılırken, buna göre en büyük çok uluslu dijital şirketlerin (Google,
Facebook gibi) kârlarının bir kısmı yeniden tahsis edilecek. Ve yüzde 15’lik bir “global minimum
vergi oranı” belirlenecek. Dijital hizmetler vergisi de bu yeni vergileme sistemi karşılığında
kaldırılacak.

Türkiye’nin kritik teknolojileri
Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü kuruluş yıldönümüne yaklaşırken, ülkemizin her yönden
bağımsızlığını pekiştirecek, toplumsal refahını artıracak adımları atmak en önemli öncelik olarakgörülüyor. Bu amaç doğrultusunda, sanayi ve teknoloji alanlarında elde edilecek başarıların ne kadar hayati olduğu bilinci öne çıkıyor.  
Ticaret ve teknoloji savaşlarının yaşandığı günümüz dünyasında özgün, yenilikçi ve rekabetçi üretim
yapan ülkeler kazanacak. Böyle bir konjonktürde, Türkiye’nin kritik teknolojileri milli olarak
geliştirebilmesi, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunarak değer zincirlerinde
pay sahibi olabilmesi bir tercih değil bir mecburiyet olarak görülüyor.
Dördüncü Sanayi Devrimi’ne karşı her ülke, kendi gereksinimleri, alt yapısı ve planları doğrultusunda
stratejiler ve politikalar üretiyor. Türkiye de bu süreçte “Milli Teknoloji Hamlesi” ile kendi yol
haritasını hayata geçirmeye çalışıyor. Türkiye sanayi ve teknoloji alanında önemli bir adım atarak,
Türkiye’nin 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ni kamuoyuyla paylaşmıştı. Türkiye’nin teknolojik
bağımsızlığını güçlendirmeye ve sanayide katma değerli üretimi geliştirmeye yönelik hedefleri
kapsayan, ülkenin küresel rekabet gücünü artırmayı amaçlayan strateji, kritik teknolojilerde atılım
sağlanmasına yönelik politikaları da içeriyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı “Strateji Belgesi”nde ülkenin küresel rekabet gücünü
artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığı temin edecek ve kritik teknolojilerde atılım yapacak
politikaların bir bütün olarak uygulanacağına değiniliyor. Dijitalleşen dünyada, yüksek teknoloji ve
katma değer üreten öncü Türkiye hedefleniyor. Bu belge, Türkiye’nin “Milli Teknoloji Güçlü Sanayi”
vizyonunu gerçekleştirmede yol haritası olarak değerlendiriliyor.
“Yüksek Teknoloji ve İnovasyon”, “Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi”, “Girişimcilik”, “Beşeri
Sermaye” ve “Altyapı” olmak üzere 5 ana bileşenden oluşan strateji doğrultusunda, ülkemizin sanayi
ve teknoloji alanlarında 2023 hedeflerine taşınması düşünülüyor.

2028’e kadar vergi muafiyeti
Türkiye’de de dijital ekonominin gelişmesi doğrultusunda Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun
(4691 sayılı Kanun) 7 ve 8’inci maddelerinde değişikliğe gidilerek, “Maliye Bakanlığı ile Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı”nın isimleri; “Hazine ve Maliye Bakanlığı-Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı” olmuştu. Değişiklikler kapsamında ayrıca Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde faaliyet
yürüten firmaların, yazılım, tasarım ve araştırma-geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerinden elde ettikleri
kazançları ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde çalışan Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin bu
görevleri kapsamında 31 Aralık 2028 tarihine kadar, gelir ve kurumlar vergisinden müstesna olacakları
belirtilmişti.

Değişiklikle ayrıca, Ar-Ge insan kaynağı kapasitesinin artırılması, teknoloji ve yenilikçi şirketlerin
ortaya çıkması, üniversitelerin ticarete bulaştırılmadan araştırma bazında sanayi ile iş birliğinin
geliştirilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi amaçlanmıştı. Değişiklik kapsamında Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri’ndeki kuluçka merkezlerinde yer alabilecek girişimcilerin niteliklerinin sağlıklı
bir şekilde belirlenmesi de hedefleniyor.