5

Ekonomik kriz, besici ve esnafı vurdu

“Ekonomik kriz” yazı dizisi – 1. Bölüm:

Sürekli artan fiyatlar, hem hayvan besicilerini hem de esnafı zorluyor. Esnaf, artan fiyatlar nedeniyle müşteri bulmaktan ve toptancılardan mal almaktan zorlanırken “fırsatçılık” yaptıkları düşüncesinin yayılması ve birçoğunun kepenk kapatma durumunda kalmaktan yakınıyor.

AZAT ÖZKAHRAMAN / MUŞ 

Türkiye’de son aylarda hemen hemen her kesimden vatandaşın hissettiği ekonomik kriz, geçim kaynağı hayvancılık olan besici ve esnafa zor günler yaşatıyor. Özellikle dövize bağlı olarak yükselen fiyatlar karşısında, üretim sürecinde yer alan hayvan besiciler ve üretileni vatandaşa ulaştırma mekanizmasındaki esnaf, kriz ve yapılan zamların ağırlığını sırtlamaya çalışıyor. Ekonomik kriz ve yapılan zamlar nedeniyle esnaf ve hayvan besicilerinin yaşadıkları sıkıntıları, 24 Saat Gazetesi için iki bölümlük yazı dizisi olarak derledik. Yazı dizimizin ilk bölümünde, Muş’ta hizmet veren esnaf, ikinci bölümünde ise hayvan besicilerinin görüşlerine yer verdik.

Yazı dizimizin ilk bölümü için görüştüğümüz Muş esnafı, önce Covid-19 salgının kendilerini vurduğunu, şimdi de döviz artışında kaynaklı olarak toptancılardan mal alamadıkları ve müşteri bulmakta zorlandıklarına dikkat çekti.  

Esnaf elindeki malı zararına satıyor

Ailesinin ilçede uzun yıllardır esnaflık yaptığını anlatan Yusuf Gezener, esnaflığın kendisi için baba mesleği olduğunu aktardı. Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun olan, çoğu üniversite mezunu gibi kendi alanında iş bulamadığı için baba mesleğine yönelen Gezener, yaşadıklarına ilişkin şunları söyledi:

“Artan fiyatlar karşısında, müşteri bulamıyoruz. Toptancıların yaptığı zamlar karşısında çaresizce biz de fiyatları arttırıyoruz. Krizden önce esnaf, kısmen daha rahattı çünkü uygun mal alabiliyor, bunu halka aktarabiliyordu. Ne zaman ki, döviz kurlarında ciddi dalgalanmalar oldu, o zaman uygun fiyata mal tedariği zorlaştı. Hatta böyle bir şey kalmadı diyebiliriz. Büyük firmaların, zincir marketler stokçuluğa başlamıştı zaten. Ellerindeki malları, ara ara belli ürünleri, sözüm ona uygun fiyata satmaya çalıştılar. Bu durum, küçük esnafın elini iyice zorlaştırdı. Sıkışan esnaf, elindeki malı zararına satmaya başladı. Kâr marjı diye bir şey kalmadı. Bu arada kira, elektrik giderlerimiz geçen yılın iki buçuk katına çıktı. Mülkiyet sahipleri de bu dönemde esnafa yardımcı olmadı, artan maliyetleri kiralardan çıkarmaya çalıştı.”


Yusuf Gezener

“Esnafın fırsatçılık yaptığı düşüncesi yayılmaya başlandı”

Salgın ve ardından yaşanan ekonomik kriz nedeniyle karşı karşıya kaldıkları zorlu sürecin uzun süre devam edeceğini düşündüğünü belirten Gezener, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “İçine düştüğümüz sıkıntı nedeniyle çoğu esnaf arkadaşımız, kepenk kapatmaya hazırlanıyor. Ne borç mal alabildik ne de işyerini çevirebildik. Şu an özellikle gıda ve yiyecek sektöründe hizmet veren çoğu işyerinin işini devretmeye çalıştığını ama alıcı bulamadığını biliyorum. Çünkü gıda ve yiyecek sektörü, riskli bir iş kolu haline geldi. Tabii bunda medyadaki manipülasyon ve algılar da bunda etkili oldu. Bir süre önce esnafın, ‘fırsatçılık’ yaptığı düşüncesi yayılmaya başlandı. Döviz kuru, şu an çok yüksek ama kimse bunu kabullenmiyor. Bir miktar düşüş olduğunda, sanki her şey eski haline döndü, sorumlular gerekeni yerine getirdi ama esnaf, ‘indirim sağlamıyor’ şeklinde basit bir düşünce ortalıkta dolaşmaya başladı. Kimse, piyasanın kolay kolay eskisi gibi olmayacağı gerçeğini kabul etmek istemedi.”  


Baran Özkaraman

“Artık direnecek gücüm kalmadı”

Yaklaşık 5 yıldır esnaflık yapan Baran Özkaraman ise, toptancıların malların fiyatını iki katına çıkardığını ancak vatandaşın, zamları kendileri yapıyormuş gibi tepki gösterdiğini belirtti. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Özkaraman, iş bulamadığı için esnaflığa yöneldiğini aktarıp son 3-4 aydır işleri bitme noktasına geldiği için dükkânını devretmeyi düşündüğünü bildirdi.  Özkaraman, yaşadığı sıkıntılara ilişkin şunları anlattı:

“Okuldan sonra herhangi bir yerde işe giremeyince ailemin geçimine de katkım olması için bu Oyuncaklar Dünyası dükkânını açtım. İlk üç yıl, işlerim iyiydi, kazanabiliyordum. Kazanmaktan kastım, dükkânımı çevirebiliyor ve evin geçimini sağlayabiliyordum. 2020 ve 2021, kötü geçti ve maalesef 2022 yılına girdiğimizde artık direnecek gücüm kalmadı. Ekonomik kriz nedeniyle halk, büyük sıkıntı yaşıyor. Evlerine yiyecek alacak para bulamayan insanların oyuncak alımına yönelmelerini beklemiyorum.

İşyerimi kapatma kararı aldım. Genç yaşımda, en üretken, en güçlü zamanımda ekmek teknemi kapatma kararı almam, herhangi bir çıkar yol bulamamam oldukça sıkıntılı bir durum. Bunun nasıl bir duygu olduğunu gerçekten bilemezsiniz. İşimi iyi yaptığımdan yana bir şüphem yok. Ancak artan fiyatlar, oyuncağı ulaşılamayacak düzeylere çıkardı. Günlük yaptığım azıcık satış, hiçbir şey için yeterli değil. Okulu bitirdiğimde, devletten atanma istemedim, çünkü olabileceğini beklemiyordum. Ama devlet, halkının refahını sağlayamıyorsa o zaman sıkıntı vardır. Ülkemizin kaynakları ve zenginliği, sadece bir avuç gözü doymaz insana gidiyor. Geride kalan halk ise günlük yaşama yetecek malzemeleri almak için büyük bir mücadele veriyor, hayatta kalmaya çalışıyor.”

24 Saat gazetesinin PDF dosyasını indirmek için tıklayınız