KAPAK FOTOĞRAFI: DEPO PHOTOS

2022 – 2023 yılı öğretim döneminde üniversitelerdeki yurt kapasitelerinin artışı, öğrencilerin yaşam standartlarını olumsuz etkilerken, beslenme yardımı ve ulaşım desteği, gelen zamlardan dolayı yeterli bulunmadı.

DELAL MELTEM DEMİR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eylül sonunda Beştepe’de yapılan kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunurken Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında kalan üniversite öğrencilerinin, günlük 25 TL olan beslenme yardımını; kahvaltı için 20 TL, akşam yemeği için 40 TL olmak üzere 60 TL olarak artıracağını bildirmişti. Ekim ayı ortasında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, 150 bin üniversite öğrencisine yılda iki kez ulaşım desteğinin verileceğini müjdelemişti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da üniversite öğrencileri için verilecek ulaşım desteğinin ayrıntılarıyla ilgili olarak “Bizim yaptığımız sosyal yardımların, sosyal desteklerin tamamının dayandığı mevzuat 3294 sayılı kanun. Bu programımızda ilk kez uygulanan bir destek. Sosyal yardım faydalanıcısı ailelerin üniversite öğrencisi çocuklarına, bunlar 25 yaş altı ve lisans öğrencileri olacak, ailesinden uzakta eğitim gören üniversite öğrencilerine yılda 2 defa gidiş dönüş biletlerini biz temin edeceğiz. Öğrenci arkadaşlarımızın, ailelerinin yaşadığı yerdeki vakıflarımıza müracaat ederek, ulaşım biletlerini de ibraz etmek suretiyle 500 liraya kadar ulaşım giderlerini biz karşılıyoruz.” Açıklamasında bulunmuştu.

Ancak öğretim döneminin ilk yarısını geride bırakan öğrenciler, yurtlardaki koşullardan hala şikayetçi. 

Yetersizlikler arttı…
Atatürk KYK Kız Öğrenci Yurdunda kalan Haliç Üniversitesi İngilizce Psikoloji Bölümü 2. sınıf öğrencisi Eda B., yurt odalarında kalan kişi sayısı arttığını, bunun da farklı sorunları getirdiğini belirterek şunları söyledi:

“Odada 6 kişi kalıyoruz. Geçen sene 3 kişilik odalar, 4 kişilik olmuştu. Bu sene ise yeni yapılan bloklar, 4 kişilik odalardan 6 kişilik odalara çevrildi. Kapasite arttı artmasına da yaşayan öğrencilerin odadaki eşyaları zaten yetersizdi, yetersizlikler de arttı. Kullandığımız dolaplar, bir kişi için çok küçük, sığamıyoruz. Mesela dolap kapılarımız kilitlenmiyor. Odalarımız kartla açılması gerekirken kartla açılmıyor. Çamaşırhane sıkıntısı da var, çamaşırlarımız günlerce kalıyor çünkü sıra bulamıyoruz.” 

Yurtlardaki yemekler, tek tip!

Eda B., yurttaki yemeklerde çoktan seçmeli sistemin bırakıldığı “tek tipleşme”ye gidildiği ve yetersiz kaldığına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

 “En büyük sorunumuz akşam yemeği ve kahvaltı. Geçen sene para hakkımızla, istediğimiz yemeği alabiliyorduk. Yemekler, açık büfe şeklinde sunuluyordu. Zevkimize göre istediğimizi yerdik. Fazla tutarsa cebimizden öderdik, az gelirse de tamamlardık. 

Ama bu sene öyle bir durum söz konusu değil. Ne verseler onu yemek zorundayız. Fix menüler çıkıyor ve başka bir yemek yeme ihtimalin kalmıyor. Kahvaltıda ise çok çok az yiyece veriliyor. Kutu kadar peynir, birkaç zeytin bir de şansımıza kalırsa poğaça.”  

Kendisinin de ulaşım sıkıntısı çektiğini aktaran Eda B., farklı bir yurda nakil istediğini ama nakil olamadığına değinerek, “Yurttan okuluma ulaşım, uzak. Geçen sene okuluma çok yakın bir KYK yurduna nakil istedim çıktı ama yurda gidemeden erkek yurduna dönüştürüldü. Sonra da tekrar kız yurdu oldu. Ama bizi oraya tekrar almadılar tabii. Ulaşıma gelen zamlarda etkiledi bizleri. İlk senemde abonman ücreti, 40-50 TL arasıydı şu an, 110 TL. Neredeyse 2 katı arttı.” 

 Öğrenim dönemin açılmasıyla birlikte öğrenci izinlerinin 75 günden 30 güne düştüğünü bildiren Eda B., “İznimizden neden niye kestiler bir fikrim yok. Ama çok olumsuz etkiledik. Bu konuda 30 gün 9 aylık bir sürede çok çok az bir süre. Anlayacağınız yurttan çıkmamız için ellerinden ne gelirse yapıyorlar. Bu sene yaşam standartlarımız seviyenin çok altında” diye konuştu.

 Ulaşım yardımı, zamlardan sonra yetersiz kaldı

 Kocaeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde eğitimine devam eden Davut S., gelen zamlardan, yurtta yaşayan öğrencilerin olumsuz etkilendiklerinin altını çizip şunları anlattı:

“Bulunduğum yurtta (Kocaeli yurt müdürlüğü öğrenci yurdunda), kapasite artışı yapıldı, ama her oda için geçerli olmadı. 2 kişilik odalar, aynı kaldı. Zaten 2 kişiye zor yetiyor. 3 kişilik odaları, 4 kişiye çıkardılar. Yurttaki öğrenci sayısında da artış var. Geçen sene on-line olan derslerin de yüz yüze yapılmaya başlamasıyla, yatakların doluluk oranı neredeyse yüzde 100’e ulaşmış durumda. Bu durum da yurtta yaşayan bizleri etkiledi.

Bu sene bizim yurtta ücretlere zam yansımadı. 400 TL altında olan yurt fiyatları arttırılmadı. Bu yönden biraz daha rahatız ama aldığımız burs 850 TL, güncel kur oranı sebebiyle bize yetmiyor. Her ne kadar yurt fiyatları arttırılmamış olsa bile dışarıdaki hayat, fazlasıyla belimizi büküyor.”

Yurttaki izin günlerinin 30 güne düşürülmesi hakkında Davut S.,“Yurt izinlerinin düşürülmesi öğrencinin elini ayağını bağladı diye düşünüyorum. Sonuçta her hafta sonu evine giden öğrenciler var. Onlar için sorun yaratacağını düşünüyorum. Evleri uzakta olan öğrencilerin böyle bir sorunu olmuyor. Çünkü yurttan çıkmaya güçleri yok” dedi.

Davut S., Bakan Yanık’ın açıklamalar hakkında ise, “Azıcık da olsa öğrencileri rahatlatacak diye düşünüyorum. Umarım hakkaniyetli bir şekilde harbiden ihtiyaç sahiplerinin yararlandığı bir yardım olur. Aslında geçen sene ile yine kıyaslarsak, Van-İstanbul gidiş gelişi yapacak bir kişi 400 TL’ye rahat bir şekilde memleketine gidip gelirken, şu an 500 TL’nin yardım olarak görülmesi öğrencinin ne kadar da zor durumda olduğunu gösteriyor” diyerek ulaşım yardımının zamlardan sonra yetersiz kaldığını belirtti.

Ulaşım maliyetlerine de dikkat çeken Davut S., “Maliyetler, malum benzin ve kur ile birlikte arttı. Ama Kocaeli Belediyesi bu konuda yardımcı oluyor öğrencilere. Yine de fiyatların düşmesi gerektiğini düşünüyorum. Geçen sene kart dolumları için haftalık 30 TL ayırıyorken, bu sene haftada 60 TL, hatta 70 TL’yi görüyor” ifadesini kullandı.
 

Suiistimallerin önlenmesi için denetim

Öğrenci yurtlarındaki yemeklerin sıklıkla denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Davut S., sözlerini şöyle bitirdi:

“Yurtlarda yemek listeleri kaldırıldı ve tek tip yemek geldi. Gün içinde belirlenen yemeklerin bakanlık tarafından belirlendiğini biliyoruz, yani en azından yemekhanede öyle söyleniyor. Bence doğru bir uygulama… Ev misali, ne bulduysan onu yemelisin. Anadolu insanına da bu yakışır. Yine de bazı yemekhanelerde bunların suiistimal edildiğini de düşünüyorum. Yani ucuza kaçma gibi durumlarında oluşabileceğini bunların önlenmesi için de denetlemelerin daha sık olması gerektiğini düşünüyorum.”