13

Yerel basın kaderine terk edildi!

Kapak fotoğrafı: Tim Mossholder
 

Mahalli yönetimlerde halkın sesini duyuran, halkı bilgilendiren yerel basın kuruluşları can çekişiyor. Demokrasinin üretilmesindeki en önemli organlardan biri olan gazetecilik, yerelde kaderine terk edilmiş durumda. Ekonomik sorunların altında ezilen yerel basın, özgün içerik üretilmesi ve kamu kuruluşlarından aldıkları reklamlar arasında seçime maruz kalıyor. Bu şartlar altında zorlanan birçok gazete kapatıldı.  Önlem amaçlı Türkiye genelinde yayın yapan birçok gazete ise birleşmeye gitti.

ŞİRİN BAYIK

Yerel gazetelerin yegane gelir kaynağı Basın İlan Kurumu’ndan (BİK) aldığı reklam gelirleri. Önümüzdeki yıllarda bu reklam gelirlerinin de azalması bekleniyor. Geri kalan kamu ilanları ise gazeteciliği tek sesliliğe mahkum ediyor. Yerel basında gazeteciliğin halka dönük içerik üretmesi, nitelikli gazeteci yetiştirilmesi ve istihdamın sağlanması için okurun desteğini arttırması ve kamu ilanlarına bağımlılığın bitmesi gerekiyor. Yerel basının geldiği noktayı, ekonomik sıkıntıların içinde sıkışmış haberciliği, Şırnak’ta görev yapan yerel basın emekçileri 24 Saat’e anlattı.

“Yerel basının yeterli olması için ekonomik şartların düzeltilmesi lazım”

Şırnak Olay Gazetesi muhabiri Melih Yiğit, yerel basının en büyük sorunlarından biri olarak ekonomik sıkıntıları görüyor: “Şırnak’ta yerel gazeteler ekonomik nedenlerden dolayı beşten ikiye indirildi. Haber konusunda Şırnak gazeteleri yeterli değil. Bu da ekonomik gücün olmamasından kaynaklanıyor. Yani bu bizi standart haberlere yönlendiriliyor. Günlük çıktığı için de pek fazla verim sağlanmıyor. Çalıştırılan eleman konusunda da Şırnak yerel basını yeterli değil açıkçası. Yeterli olması için de öncelikle ekonomik alanda şartların düzeltilmesi gerekiyor.”

“En büyük eksiğimiz yapmak isteyip yapamadığımız haberler”

Yerel medyada ifade özgürlüğü konusunda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını da ifade eden Melih Yiğit,” “Şırnak’ta ifade özgürlüğü konusunda açıkçası bazı problemler yaşanıyor. Özellikle eleştirel konularda. Bu da bizim işimizi aksatıyor. Çoğu konular var değinmemiz gereken düzeltilmesi gereken. Her alanda fikir öneriyoruz. Ama çoğu seferde bunu üst mercilere dayanarak önünü kesmeye çalışıyorlar bu yüzden ifade özgürlüğü biraz kısıtlı. Tamamıyla yereldeki eksikleri ifade edemiyoruz. Yerel basın olarak eksikliğini hissettiğimiz şey yapmak isteyip de yapamadığımız haberler. Şırnak’ın refah düzeyinin yükselmesi ve şartların iyileştirilmesi hakkında yapabileceğimiz bir sürü eleştirel haber var. Bu konuyu açıkçası dile getiremiyoruz ve ifade edemiyoruz. Dile getirdiğimiz zaman da baya eleştiriliyor. Engellenmeye çalışılıyor. Gazeteler şu an eleştirel yayın bir tarafa sadece geçim kaynağı olarak çıkartılıyor” dedi.

“Gazeteler ekonomik darboğaz içinde”

Yaklaşık olarak 20 yıldır gazetecilik yapan Silopi Gazetesi muhabiri Selim Yalçın, ekonomik sıkıntıların hem haberi hem de istihdamı olumsuz etkilediğini şöyle vurguluyor:

“Yerel medya Türkiye geneli hem ekonomik hem de bulunduğumuz ortamın şartlarına göre kendini ayakta tutmakta zorlanan bir kurum haline dönüşmüştür. Yerel medya istenen çıtayı bir türlü yakalayamıyor. Çünkü desteklenmesi konusunda var olan ekonomik bütün güçleri şu an elinden alınmış durumda. Yerel medyanın tek geçim kaynağı ihale ilanlarıdır. Silopi’de de çıkan gazetelerin sayısı 3’e çıkmıştı. Çok köklü olmasına rağmen bir tanesi kapandı. Diğerleri de ekonomik sıkıntılardan dolayı birleşme kararı aldı. Ekonomik darboğaz yine gazeteleri sıkmaya başlayınca çıkan gazete 1’indi. Birleşmelere gidildikten sonra yazı işleri müdürü olsun matbaacısı olsun muhabiri olsun temizliğine bakan kişiye kadar işten çıkarılmalar oldu.”

“Haber yapabilmeniz için kamu kurumlarıyla iyi geçinmeniz gerekiyor”      

Yerel basında haber yapabilmek için kurumlarla iyi anlaşmak zorunda olduklarını söyleyen Yalçın, “Bazı haberlerde istesek de istemesek de bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Yerelde olduğunuz takdirde birçok kamu kurumuyla ilişkilerinizin iyi olması gerekiyor. Ama ifade özgürlüğü konusunda farklı sıkıntılar da yaşıyoruz. Bazen bölgede olumsuz görünen noktalarda haber yapılırken kurumdan cevap alamadığımız zaman haber olumsuz gibi görünüyor” dedi.

“İş güvencemiz yok bu konuda iyileştirme istiyoruz”

Zor koşullarda çalıştığını söyleyen Selim Yalçın, iş güvencelerinin olmadığını ve bütün sorunlarla bireysel olarak başa çıktıklarını söyledi. Yalçın, “Özellikle iletişim imkanı kısıtlı, yaşadığınız yerde haber yaparken sadece kamu kurumsal alanda değil, bunun derinine indiğiniz zaman bazı yerlerde aşiretler var, siyaset var, baskı ve tehditler var. Sizi bir hedef noktasına koyabiliyorlar. Sıradan bir habere gidildiğinde bile dayak yiyebiliyorsunuz. Gazetecilerin güvenceleri yok. Bir haberde dayak yersen dayak yediğinle kalıyorsun, makinen kırılırsa kırılan makinenle kalıyorsun” diye konuştu.

“Türkiye geneli sendikaların özellikle bölgedeki gazetecilere bir faydasını görmüyorum” diyen Yalçın, Cemiyetlere bağlıyız ve onların da bizim için yapabilecekleri hiçbir şey yok. Ne ekonomik anlamda bize destek veriyorlar ne de sorunlarımızı çözüyorlar. Örneğin Türkiye’de kamu ihale ilanlarının azaltılmasının gazeteciler cemiyetlerinin tamamının sessiz kaldığı görünüyor. Dolayısıyla gazeteci için de sendika veya cemiyetlerin olup olmamasının bir önemi olmuyor. Sonuç olarak maddi veya manevi bir destek görmemesi sendikalaşmayı gazeteci için cazip hale getirmiyor” dedi.

“Kadınlar ikinci plana atılıyor”

Şırnak Gazetesi’nde çalışan gazeteci Şilan Bahşiş, Şırnak yerelinde çalışan tek kadın gazeteci. Bahşiş istihdam konusunda kadınların dezavantajlı olduklarını belirtti: “Ajanslara baktığımızda kadın gazetecileri almıyorlar. Çoğunlukla erkek istihdamı söz konusu. Bunun nedenini sorduğumuz zaman da istedikleri zaman ulaşılabilir olmasını istiyorlar. Kadınların gece habere çıkmalarını doğru bulmuyorlar. Bu sebeple kadrolarına kadın muhabir almayı tercih etmiyorlar. Yerel de ise burada çalışan tek kadınım. Kadınlar bu meslekte ikinci plana atılıyorlar. Sahada sürekli erkek muhabirlerin olması beni biraz da mizanpajda çalışmaya itti.”


Şilan Bahşiş
 

Gazetecilik alanında yerelde yeterli imkanların sağlanmadığını belirten Bahşiş, “Basın özgürlüğü konusunda ister istemez bir geri çekilme oluyor özellikle siyasi haberlerde. Tarafsız bir habercilik yapmaya çalışıyoruz fakat ister istemez devlet yanlısı bir politika izlemeye çalışıyoruz. Bu kurumların tercihi oluyor. Ama herkes gibi biz de kendimizi kanıtlayabileceğimiz haberler yapmak istiyoruz. Farklı bakış açılarını içeren haberler gibi” dedi.

“Haber özgürlüğü kısıtlı”

1984’ten beri Güneydoğu Anadolu’da gazetecilik yapan Şırnak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Balık uzun yıllar süren tecrübeleri dahilinde yerel basındaki sorunları şöyle anlattı:

“Bu mesleğe başladığımda yerel medya yoktu. 1990’larda ilk haftalık gazeteler çıkmaya başladı. Daha sonra ekonomik nedenlerden dolayı o gazeteler kapandı yerine yeni gazeteler açıldı. Bugün baktığımızda haber özgürlüğü kısıtlı. Gazetecilik bugün herkese lazım olan bir şey. Herkese lazım olan bu mesleği icra eden gazetecilere artık değer verilmiyor. Değer verilmediği için de artık kitleler arasında bir etkisi yok.


Şırnak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Balık
 

“Türkiye’de ekonomik sorunlar yüzünden yüzlerce yerel gazete kapandı”

Gazetelerin genel durumu çok sıkıntılı olduğunu belirten Balık, “İlan alınamıyor, reklam konusunda da bölge genelinde reklama duyarlılık olmadığı için gazeteler çok düşük bir maliyetle çalışmakta. Yerel medya şu anda istediğimiz kitleye ulaşmıyor. Standart bir kayıp içerisinde kalıyor. Dijital medya da yerel medyayı öldüren bir diğer faktör. Gazetelerin kapanmasıyla birçok kişinin işine son verildi. Bu sıkıntılar devam ettikçe bu kalan gazetelerin de kapanacağını düşünüyorum. İşverenler de çalışanlarına tatmin edici bir ücret veremedikten sonra ne muhabirde heves kalır ne de bu şartlar altında imtiyaz sahiplerinde bu işe girişme hevesi kalır.” dedi.

“Federasyonumuzun önceliği yerel medyanın sorunlarına çözüm çalışmaları”

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca ise yerel medyanın sorunları ve çalışmaları hakkında şunları söyledi:

“TGF gazetecilerin sorunlarının halledilmesi için çalışır. Gazetecilerin hak ve özgürlüklerini savunur. Federasyonumuz’un önceliği yerel medyanın sorunlarının çözümü noktasında çalışmalardır. Türkiye Gazeteciler Sendikası ile birlikte çalışan arkadaşlarımızın sendikalı olması için çalışmalar yapıyoruz.”


Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca 
 

“Yerel medya maalesef son 5 yıl içinde kan kaybetti”

“Yerel medya maalesef son 5 yıl içinde kan kaybetti. 800 civarında gazete, 100 civarında TV maddi imkansızlıktan dolayı kapandı. Devlet bir destek paketi hazırlamazsa düşüşler devam edecek. Şu anda çalışan gazeteciden çok işsiz gazeteci var. Gazeteciliğin geçmişine bakarsak bugün yaygın basında çalışan meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu yerel basında yetişiyor. Habercilik kalitesinin tabii ki yerel gazetecilikte daha iyi olduğunu söyleyebiliriz.”