5

Tarihi Peynirciler Çarşısı esnafı sıkıntılı

Üç yıl önce restore edilip yeniden açılan, Van’da hem turist hem de yerli halkın en önemli uğrak yeri olan Tarihi Peynirciler Çarşısı, artan fiyatlar nedeniyle sessiz… Çoğu zaman siftah dahi yapamayan çarşı esnafı, otlu peynirinin fiyatının artması nedeniyle satamamaktan, yüksek kira ve elektrik faturalarından yakınıyor. Esnafın şimdilik tek umudu, kuraklığın bitmesi ve yaz aylarında yapacakları satışlarda…

BARIŞ DÖNMEZ / VAN

Van Büyükşehir Belediyesi ile Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nca (DAP) restorasyonu yapılıp Mart 2019’da açılan Tarihi Van Peynirciler Çarşısı, Türkiye genelinde yaşanan kuraklık ve süt ürünlerine yapılan zamdan etkilendi. Van’ın önemli değerlerinden olan çarşı, artan otlu peynir fiyatları nedeniyle sessizliğe büründü. Bir zamanlar hem turist, hem de yerli halkın uğrak yeri olan çarşı, eski ilgisini kaybetmiş görünüyor.

Konuştuğumuz çarşı esnafı, yaşanan kuraklık, yüksek yem fiyatları ve süt ürünlerine getirilen zam nedeniyle kilosu 100 TL’nin üzerine çıkan otlu peynirini almak için müşterilerin çarşıya uğramadığından yakınıyor. Gün içerisinde bekledikleri kazancı elde edemeyen esnaf, çoğu kez siftah dahi yapamadan dükkânı kapatıyor. Artan elektrik faturalarından şikâyetçi olan çarşı esnafı, yaz aylarının kurak geçmemesini, peynir üretiminin artmasını ve satış yapabilmeyi bekliyor.


Mehmet Nar

“Bölgede insanlar hayvancılık yapmıyor”

Çarşıda 26 yıldır esnaflık yapan, 3 kuşaktır otlu peynir satan Mehmet Nar, tarihi çarşıya uğrayanların günden güne azaldığını ve eskisi gibi satış yapamadıklarını anlattı. Kira ve artan faturalar nedeniyle kâr edemediklerini belirten Nar, peynir fiyatlarının yüksek olmasını, geçen yıl yaşanan kuraklığa bağlayarak şunları söyledi:

“Geçen yıl, kuraklık yüzünden hayvanlar süt veremedi. Bu da peynire yansıdı. Bunun yanında artan yem ve saman fiyatları nedeniyle bölgede insanlar hayvancılık yapmıyor. Bölgede yurttaşların çoğu hayvancılığı bırakarak büyük şehirlere göç etti. Eskisi gibi kâr edemeyince insanlar mecburen çiftçiliği de hayvancılığı da bırakmak zorunda kalıyor. Bu da peynire, bala ve kaymağa yansıyor. Bir diğer sorun ise ulaşım. Köyden üreticiler, kente peynirini getiremiyor. Şehir merkezine peynir getirmek ciddi bir maliyete neden oluyor. Bu yüzünden üreticiler, peynirini mandıracılara ucuz bir fiyata satmak zorunda kalıyor. Bu da piyasaya yansıyor, halka yansıyor. Geçen yıl en iyi gömme otlu peynir fiyatı, 50 TL idi. Bizler de kazanıyorduk, üretici de kazanıyordu. Şimdi iki kalıp otlu peyniri, yurttaşlar 100TL’ye alamıyor. Biz satıcılar 82 TL’ye alıyoruz. Bu durum bizleri de zora sokuyor.”

Dükkânların belediyeye ait olduğunu bildiren Nar, sözlerini şöyle tamamladı:

“12 metrekareye 3 bin TL kira veriyorum. Ben peyniri yükseğe de satsam kazanamıyorum. Bana gelen en düşük elektrik faturası, 565 TL. Yaktığım 4 lambaya bu fiyat geliyor. Ambalaj poşetleri dahi 20 TL’den 80 TL’ye çıktı. Bunlar artıkça fiyat peynire ve halka yansıyor. Bir satıcı olarak vicdanen rahat değilim. Ben şahsen bu fiyata peynir alamadım. Bunu yurttaşlarda da görüyorum. Eskiden insanlar alabiliyordu. Şimdi alamıyor. İki kilo peynire 200 TL vermek bu şartlarda çok zor. Üretim olmayınca bu durum piyasaya yanıyor. Eskiden bu sokak, çok kalabalıktı. Şimdi tek tük insan uğruyor. Eskiden 20 bin TL’ye 20 bidon peynir alıyorken, şimdi bu parayla birkaç bidon alabiliyorum. Eskiden bir milyar satış yaptığımda bana 200 TL kâr kalıyordu. Hem elektriğimi hem de kiramı ödeyebiliyordum. Şimdi 2 bin TL satış yaptığımda 70 TL ancak kâr edebiliyorum. Zaten 2 bin TL satış da yapamıyorum. Peynir almak artık lüks olmuş. Tek umudumuz, bu yıl kuraklığın azalması ve yaz ayları. Belki bizlerin yüzü az da olsa o zaman güler, biraz satış yapabiliriz.”  


Fevzi Metin

Kuraklık, hayvancılığı da peyniri de vurdu

Çarşı esnafı Fevzi Metin, eskiden tarihi çarşıya gelen insanların bidonla peynir aldıklarını, şimdi ise çoğu kes siftah dahi yapamadan dükkânını kapattığını aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:

“25 yıldır esnafım. Otlu peynir fiyatı, yüzde yüz eli arttı. Peynir fiyatları hem kuraklık, hem salgın, hem de artan hayat pahalılığı nedeniyle arttı. Bölgede bir de hayvancılık, artık eskisi gibi yapılmıyor. Şu an ki otlu peynir fiyatı, 90 ile 100 TL arası değişiyor. Kuraklık, hayvancılığı vurduğu gibi peyniri de vuruyor. Bu yıl umudumuz, kuraklığın azalmasıdır. Eğer kuraklık devam ederse fiyatlar da buna bağlı olarak gittikçe artacak. Eskiden buraya insanlar bidonla peynir almaya gelirdi; şimdi kilo ile dahi alamıyorlar. Biz satıcılar 80 ile 85 TL’ye alıyoruz. Üstüne kârımızı bırakarak satıyoruz. Bize bir şey kalmıyor. Eskisi gibi kâr edemiyoruz. Günlük 20 kilo satmamız gerekiyor ki kazanalım ama satamıyoruz. Bazı günler siftah dahi açmadan dükkânı kapatıyorum. Kirayı dahi çıkaramıyoruz. Buna artan elektrik faturası da eklenince işin içinden çıkamıyoruz.”


Mehmet Ayık

“Hep cepten tüketiyoruz”

Elektrik faturalarını dahi ödeyemeyecek duruma düştüklerine değinen esnaf Mehmet Ayık ise, eskiden günlük 10 bidon otlu peynir sattığını, şimdi 10 günde bile bir bidon dahi satamadığının altını çizdi. Kazancının giderlerini karşılamadığı, çoğu kez zararına satış yaptığını dile getiren Ayık, yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı:

“İnsanlar üretimi bıraktı, kimse köylere gitmiyor artık. Hayat şartları da pahalılaştı. Bunun yanında yaşanan kuraklık nedeniyle otlu peynir artık ne alınıyor ne de satılıyor. Bir kilo peynir fiyatı, 100 TL olmuş. Bu kadar pahalı peyniri kimse alamıyor. Biz esnaflar da çok zor durumdayız. Artık elektrik faturalarınızı dahi ödeyemeyecek duruma geldik. Benim dükkânıma eskiden 300 TL elektrik faturası gelirken şimdi 850 TL geliyor. 9 metre karelik bir alana gelen fatura bu. Bu şartlar altında bizler nasıl kâr edeceğiz? Kazandığımız ücret, giderimizi dahi karşılamıyor. Hep cepten tüketiyoruz. Eskiden, günlük olarak 10 ile 20 bidon peynir satıyordum. Şimdi 10 günde bir bidon dahi satamıyoruz. Bir bidon peynir, 33 kiloya denk geliyor. Haftada ancak bu bidonu satabiliyoruz. Oda bozulmasın diye çoğu defa maliyetinin altına satıyorum. Eskiden peynir yetiştiremiyorduk, şimdi dükkânda sabahtan akşama kadar oturuyoruz. Nakliye fiyatları 2 bin TL olmuş. Bu şartlarda bizler nasıl kâr edelim? Tek umudumuz bahara kaldı.”


Cabbar Karakoyun

“Yerliye satamayınca nasıl kâr edeceksin?”

Esnaflardan Cabbar Karakoyun da yerli halkın artık otlu peynir alacak gücünün olmadığını, esnaf olarak bu durumdan dolayı zarar ettiklerini vurguladı. Artan elektrik faturası yüzünden ısıtıcıyı açmadığı, sabahtan akşama kadar soğukta kaldığına işaret eden Karakoyun, şunları söyledi:

“30 yıldır otlu peynir işiyle uğraşıyorum. Şimdi, otlu peynir fiyatı, 100 TL’nin üzerine çıkmış durumda. Halkın alım gücü yok. Dışarıdan gelen İranlı ve Iraklı turistler ancak alabiliyor peyniri. Yerli halk alamıyor. Biz esnaflar olarak perişan durumdayız. Kâr edemiyoruz. Yerliye satamayınca nasıl kâr edeceksin? Elektrik faturası, 500 TL, kira 3 bin TL. Hiçbir şey yapmazsam dahi aylık 5 bin TL bir giderim var. Tek umudumuz peynirin sezonu olan yaz ayları. Sezonun sonu olduğu için geçen yıldan kalan peynirin fiyatı çok pahalı. Ben, günlük ortalama 6 ya da 8 kilo satabiliyorum. 5 TL kârı hesapladığımız zaman bu işin içinden nasıl çıkacaksınız? Elektrik faturası çok gelmesin diye ısıtıcıyı dahi açamıyorum. Akşama kadar soğukta bekliyoruz. Eskiden nakliye ucuzdu, köylerden peynir alıyorduk. Artık onu dahi yapamıyoruz. Allah esnafa sabır versin.”

24 Saat gazetesinin PDF dosyasını indirmek için tıklayınız