HAYRULLAH ZORLU / ADANA
Seyhan İlçesinde 15 yıldır sokaklarda yaşayan Taha Tanrıverdi, seyyar satıcılıktan elde ettiği gelirle sokak hayvanlarını besliyor. Hayvan sevgisini çocuklara taşımak için bir de kitap yazan Tanrıverdi, eserini çoğunlukla çocuklara ücretsiz olarak dağıtıyor. Artan pahalılık nedeniyle elde ettiği gelirin hayvanları beslemeye yetmediğini ifade eden Tanrıverdi, 16 bin TL’de borçlandığını ifade ediyor. Hayvanların yaşam hakkı olduğuna dikkat çeken Tanrıverdi, belediyelere aynı zamanda insanlığa çağrıda bulunarak sokak hayvanlarını sahiplenme çağrısında bulundu.
Adana’nın Seyhan ilçesinde seyyar satıcılık yapan Taha Tanrıverdi, 15 yıldır sokaklarda yaşıyor. Seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlayan Tanrıverdi, kazancının tamamını kedi ve köpekleri beslemek için harcıyor. Çocuklara hayvan sevgisi aşılamak için bir köpeğin hikayesini masallaştıran Tanrıverdi, kitaptan gelen geliri de sokak hayvanları için harcadı.
Günde bir kez hayvanlara ciğer tavuk boynu ve mama veriyor. “Kazancımın tümünü 120 kedi ile 10 köpeğe harcıyorum” diyen Tanrıverdi, beslediği hayvanlara doğal bir yaşam alanı oluşturmak için “Ben Bir Polis Köpeği Olamadım Anne…!” adlı masal kitabını yazdı. Kitabınca sokak hayvanlarının duyarlılığına ve sevgisine dikkat çeken Tanrıverdi, kitap gelirinin beklentilerini karşılayamadığı için hayalini gerçekleştiremediğini ifade etti. Kitabı çoğunlukla çocuklara ücretsiz olarak dağıtan Tanrıverdi,” Belki onlar okur, ileride imkanları olur ve benim yapmak istediğimi yaparlar. Hayvan sevgisi aslında yaşam sevgisidir. Hayvanları sevmesini bilen yaşamı da sever” ifadesinde bulundu.
Taha Tanrıverdi
‘ONCE HOR’ GÖRÜLDÜM, BİR TON DAYAK YEDİKTEN SONRA ANLADILAR BENİ’
Sokaklarla yaklaşık 15 yıl önce tanıştığını ifade eden Tanrıverdi, neden sokakta yaşamak istediğine dair bilgi vermek istemiyor. Yaşamı ile kendisine yöneltilen sorularımıza başını sağa sola sallayarak “O sorunun cevabı bende kalsın” diyerek yanıt vermekten kaçınıyor. Daha önceleri sokak hayvanları beslediği için çevre esnaf ve vatandaşlarca hakarete maruz kaldığını belirten Tanrıverdi, hayvanları sokaklarına alıştırdığı gerekçesiyle birçok kez darp edildiğini anlatıyor.
Yediği bir ton hakaret ve dayağa rağmen pes etmediğini aktaran Tanrıverdi, zamanla bu durumun değiştiğini, daha önce kendisini darp ve hakaret edenlerin artık sokak hayvanları mücadelesine destek verdiklerini dile getirdi. Tanrıverdi, “Hayvanlarda sokakta bende sokaklardayım. Seyyar satıcılık yaparak, hem kendime hem de sokak hayvanlarına bakıyorum. Hayvanların dili yok, ama duyguları var. Hayvanlara eziyet etmeyelim. Onlara sahip çıkalım” diye çağrıda bulundu.
Kediler ve barınma alanlarının olmaması sebebiyle sokaklarda her geçen gün çoğaldığına dikkat çeken Tanrıverdi, “Beni yıpratan benim içinde bulunduğum yaşam koşulu değil. Beni asıl yıpratan insanlığın sokak hayvanlarına karşı olan duyarsızlığıdır. İşlek caddelerde şoförlerin dikkatsizliği nedeniyle her gün en az iki ya da üç hayvan araçların altında kalarak ölüyor. Bunun görülmesi ve bilinmesine rağmen hiçbir önlem alınmıyor. Allah korusun bir insan kaza yaptığında herkes koşuşturur ve sahip çıkmaya çalışır. Fakat bu sokak hayvanları için geçerli olmuyor. Hani yaşam hakkı kutsaldı. Nerde kaldı bizim yaşama karşı olan saygımız” diyor. Tanrıverdi, belediyelerden sokak hayvanlarına doğal bir yaşam alanı oluşturmak için yer talebinde bulunduğunu ancak talebine olumlu yanıt verilmediğini de ekliyor.
‘DOĞAL ALANLAR VERİLSİN’
Çukurova Belediyesi’nin sokak hayvanları için evler oluşturduğunu ancak Seyhan ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nin bu çalışmayı yapmadığını, yer taleplerine de olumlu yanıt vermediğinden dert yanan Tanrıverdi, belediyelere ait bir hayvan hastanesinin olmadığını, Adana’da var olan hayvan hastanesinin de kenttin epey dışında olduğunu ve rahatsızlanan hayvanın o hastaneye götürülene kadar yolda yaşamını yitirdiğini söylüyor. Tanrıverdi, “Belediyelerden kedi ve köpek evleri yapmalarını istiyoruz. Ayrıca her ilçede hayvan hastaneleri yapılsın. Ya da bize hayvanları götürebileceğimiz doğal alanlar versinler. Bu hayvanların araçların altında ezilmelerini istemiyoruz” diyor.
‘GÜNLÜK KAZANCIM YETMİYOR’
On beş yıldır sokakta yaşadığını buna rağmen kimseden bir lira talep etmediğini ifade eden Tanrıverdi, “Benim için para asla amaç olmadı. Ben parayı araç olarak görüyorum. Daha önce çalışmak ve para kazanmak gibi bir amacım olmadı açıkçası. Fakat sokak hayvanlarının durumu beni çalışmaya zorladı. Uzun zamandır seyyar satıcılık yapıyorum. Bu işin çok fazla bir kârı yok. Olsa da benim fazla karda gözüm yok. Amacım sokak hayvanlarının günlük besin ihtiyacını karşılayacak parayı bulmak. Bazen kazandığım para yetiyor. Bazen ise hiç yetmiyor ve borç almak zorunda kalıyorum. Şu an piyasaya yaklaşık 16 bin TL borcum var. Her şey çok pahalı, günlük ortalama 80-90TL para kazanabiliyorum. Bu para ne yaptığım borcu kapatmaya ne de hayvanları beslememe yetmiyor” diyor.
SOKAKTA BİR DE KİTAP YAZDI
Sokak hayvanlarının dışlanması ve sokak hayvanlarının sadakatini anlatan bir öykü kitabı yazdığını aktaran Tanrıverdi, “Bu kitabımın ilham kaynağı benim sokaklardaki dostlarımdı. Büyük hayallerimiz vardı onlarla. Olurda kitap tutarsa, büyük bir gelir sağlansaydı, onlara doğal bir yaşam ortamı oluşturacaktım. Kimseye minnet etmeden istedikleri kadar mama alacaktım onlara. Ama olmadı, benimki de hayal işte. Belki gelecekte hayalimi gerçekleştiren birileri olur diye şimdi kitabını ücretsiz olarak çocuklara dağıtıyorum. Ben yapamadım, onlar büyüdüğünde sokak hayvanları için güzel şeyler yapsınlar diye hayvan sevgisini anlatmaya çalışıyorum” diyor.