Sporda Şiddet Yazı Dizisi – Bölüm 2
Akademisyen, spor kulübü yetkilileri, hukukçu ve oyuncular, özellikle alt liglerde güvenlik önlemlerinin azlığının, şiddetin ortaya çıkmasını kolaylaştırdığına dikkat çekip kanunla, cezalandırmayla şiddet eylemlerinin önüne geçilmeye çalışıldığı belirtildi.
YUSUF ÖZGÜR BÜLBÜL
Futbolda şiddet ve saha olayları alt liglerde karşılaşılan en büyük sorun olarak öne çıkıyor. Sporda yaşanan şiddet konusunda 24 Saat Gazetesi için, hazırladığımız yazı dizisinin ikinci bölümünde, Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Araştırma Görevlisi Cengizhan Sarı ve futbolcu Kadri Çakı, Taşlıçayspor Kulübü Başkanı Hüseyin Arslan, Mardin 1969 Spor Kulübü U-19 Gelişim Ligi Yardımcı Antrenörü Tuncay Elik, Avukat Erkin Şahin, 1984 Muşspor Teknik Direktörü Samet Yiğit’in görüşlerine yer verdik. Görüştüğümüz akademisyen, spor kulübü yetkilileri, hukukçu ve oyuncular, alt liglerde güvenlik önlemlerinin azlığının, şiddetin ortaya çıkmasını kolaylaştırdığının altını çizdi.
Muş Alparslan Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Ar. Gör. Cengizhan Sarı
Saha içi ve dışı şiddet olayları, ağır cezalarla sonuçlanmalı
Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Spor Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Cengizhan Sarı, futbola fazla anlam yükleyip bir takıma fanatik bir şekilde bağlanmanın şiddeti ortaya çıkardığını belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Küçüklükten itibaren bir takıma duygusal olarak ciddi bir bağ ile büyürüz. Bu bağ öyle kuvvetlidir ki insan, hayatındaki nerdeyse her şeyi değiştirebilir ancak tuttuğu takımı değiştiremez. Bu nedenle, futbol maçlarında özellikle taraftarların tepkileri oldukça abartılı olabilmektedir. Futbola, spordan daha fazla anlam yüklememiz ve bir takıma fanatik şekilde bağlanmamız sonucunda saha içi ve saha dışı şiddet olayları ortaya çıkmaktadır. Ayrıca ciddi ceza yaptırımlarının olmaması da insanların bu olaylara daha kolay karışmasına neden olabilmektedir. Alt liglerdeki güvenlik önlemlerinin daha az olması da şiddet olaylarının ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır. Buna ek olarak futbol hakemlerine yönelik oldukça kötü bir algı mevcuttur. Neredeyse her hafta, hakem hatalarının maçlara doğrudan etki etmesi ve bunların medya tarafından sıklıkla ortaya atılması taraftarları öfkelendirmektedir. Hakemlik yapmanın zorluğunu idrak edemeyen bu tür insanlar, öfkelerini maalesef futbol maçlarında yansıtmaktadır.”
“Dünya geneline baktığımız zaman özellikle Güney Amerika ülkelerinde şiddet olaylarında ciddi sayıda ölümler meydana gelmektedir. En azından ülkemizde bu tarz sonuçların olmaması sevindiricidir” diyen Sarı, açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Futbolda şiddet olaylarının azalması için, öncelikle ülkemizde spor kültürünün oluşması gerekmektedir. Futbol, sadece bir oyun, kaybetmek, kazanmak kadar doğal bir durum. Bu oyunu oynayan, oynattıran ve yöneten her insanın hata yapabileceği, insanlara küçük yaşlardan itibaren öğretilmeli. Son olarak şunu söylemek isterim: Gerek saha içi gerekse saha dışı şiddet olaylarının ağır cezalarla sonuçlanması gerekmektedir.”
Taşlıçayspor Kulübü Yönetimi
Şiddet, futbolun gelişmesinde en büyük engel
Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinde faaliyet gösteren ve amatör ligde mücadele eden Taşlıçayspor Kulübü Başkanı Hüseyin Arslan, saha içi ve dışındaki olayların bölgelerin ve şehirlerin gelişmişliğiyle doğru orantılı ilerlediğine belirtti. Olayların ilçe, belde, mahalle ve köy takımlarında daha fazla olduğuna bildiren Arslan, şöyle konuştu:
“Futbol terörü olarak adlandırdığımız özellikle küçük şehirlerde daha çok yoğun olan futbol şiddeti, futbolun gelişmesinde en büyük engel. Bazen öyle bir hal alıyor ki, aşiretlerin sanki futbol taraftarıymış gibi görünerek sahalarda şiddete karıştığını görebiliyoruz. Bu futbol terörü, bazen il ve ilçeler arası amatör liglerde, milliyetçilik ve şehir milliyetçiliği yapılarak sahalara yansıyor. Amatör ligler, zaten maddi sıkıntılarla boğuşurken bir yandan da, ara ara bile olsa şiddete maruz kalması, futbolu bitirmeye götürür.”
1984 Muşspor Teknik Direktörü Samet Yiğit
“Tribünle asla münakaşa kurulmamalı”
Bölgesel Amatör Lig’de (BAL) mücadele eden 1984 Muşspor Teknik Direktörü Samet Yiğit, sportmenliğin alt liglere doğru düştüğü, olumlu davranış ve hareketlerin alt liglerdeki futbolculara da yayılması gerektiğine işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
“Dünyada ve ülkemizde yaşanan bu istenmeyen olayları, maalesef bizim doğu bölgesinde daha çok görmekteyiz. Sosyo-kültürel olarak baktığımız zaman fazla gelişmemiş yerlerde daha çok oluyor. Bizler de rahatsızız bu durumdan. Sporda, günübirlik başarıyı düşündüğümüz zaman, kazanmak için her şey mubah bakışı, taraftarı ve kulübüyle herkesi şiddete itiyor. Özellikle biz eğiticilerin çok hassas olmamız lazım. Hem saha içi hem dışı olaylarda yönlendirici olmalıyız. Sporcuları bu konuda geliştirmeliyiz. Yetenekli oyuncuları alıyoruz ama spor ahlakını da ihmal etmemeliyiz. 1992’de İngiltere’de, Avrupa Şampiyonası finali oynuyorduk. Sahaya, 1,5 metre mesafe var ve tel örgü yok. İzleyenler aile, kadınlı, çocuklu insanlar. Neden bizim ülkemizde böyle olmasın.
Oyuncularımdan hep şiddetten kaçınmaları, rakibe ve hakemlere saygıyı sporculara aşılıyorum. Kazanmak için mücadele verilmesi ancak kaybedilmesi durumunda da rakibi tebrik etmek lazım. Büyük maçlarda kaybeden, kazananı tebrik ediyor ve forma değiştiriyor. Bunları, alt liglere yaymalıyız. Önemli müsabakalar öncesi hoca ve kulüp başkanlarının demeçleri, toplumu yönlendirici bir etkiye sahip. Bu yüzden bunlara dikkat edilmeli.
Tribünle asla münakaşa kurulmamalı. Orası bir tiyatro alanı gibi, izleyiciye keyif verilmesi lazım. Takımlarımız, kendini fair-play anlamında geliştirmeli. Herkes bir arada maç izleyemiyor maalesef.”
Antrenörler, bilinçli ve yapıcı davranış sergilemeli
Hareket ve antrenman bilimleri alanında yüksek lisans yapan Mardin 1969 Spor Kulübü U-19 Gelişim Ligi Yardımcı Antrenörü Tuncay Elik ise şunları söyledi:
“Sporda kontrol dışı davranış veya saldırganlığa, antrenör açısından bakarsak: Antrenörler, sporun farklı branşlarında önemli rol oynayan aktörlerdir. Antrenörlerin müsabaka esnası ve sonrasında kullanacağı ifadeler, sergileyeceği hareketler, sporcu ve seyirci üzerinde oldukça etkilidir. Antrenör, başarı ve başarısızlıkta o an duygu durumunu kontrol etmeli veya yönetebilmelidir. Başarısızlığı başkasına yüklememeli.
Günümüzde her alanda iletişimin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Antrenör, sporcu, yönetici, medya ve taraftarlar ile iyi iletişim kurmalıdır. Saldırganlık ve şiddette, özellikle antrenörün tutum ve davranışları etkili olmakta. Müsabakanın bitiminde, sporcu ve antrenörün kontrol dışı davranması, sporcu ve taraftarı, daha da saldırgan hale getirmektedir. Dolayısıyla, antrenörlerin bilinçli ve yapıcı davranışlar sergilemesi gerektiğini söyleyebiliriz.”
Kanunla, şiddetin önüne geçilmeye çalışılıyor
Ankara’da serbest avukatlık yapan Av. Erkin Şahin, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) bazı kurallarının, alt liglerde uygulamadığını bildirip konuya ilişkin görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Sporda şiddet, dünyada ve ülkemizde sıklıkla karşılaştığımız bir sorundur. Uluslararası spor örgütleri ve yerel spor federasyonları, sporda şiddetin önlenmesine yönelik antlaşmaların etkin ve etkili uygulanmasını sağlamaya yönelik ciddi çaba sarf etmektedir. Ülkemizde 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında, çeşitli yaptırımlar öngörülerek, şiddet teşkil edebilecek eylemlerin cezalandırma yoluyla önüne geçilmeye çalışılmaktadır. 6222 Sayılı Kanun kapsamında spor kulüpleri, seyirci, sporcular ve spor kurumlarına çeşitli yükümlülük getirilmiş buna karşılık amatör kulüpler, nispeten esnek bırakılmıştır. Maalesef bu esneklik nedeni ile amatör lig maçlarında şiddet olaylarının görülmesi daha yaygın görülmektedir. Örneğin futbol branşında elektronik bilet uygulamasına ilişkin zorunluluk en üst iki lig için zorunlu iken alt ligler bu zorunluluktan muaf tutulmaktadır. Tüm şiddet olaylarında olduğu gibi, sporda şiddetin önüne geçilebilmesi, sporcuların ve taraftarın bilinçlendirilmesi ayrıca spor kulüpleri arasında eşitliğin sağlanması ile mümkün olacaktır.”
Futbolcu Çakı: Empati yapsınlar
Alt futbol liglerinde oynayan Kadri Çakı ise taraftarların empati yapmasını isteyerek şunları anlattı:
“Futbolu güzelleştiren ve dünyada en büyük spor dalının olmasın sebebi tutkudur. Günümüzün futbolunda ise özellikle alt liglerde holiganlık tamamen başka bir seyre doğru gidiyor. Kavga ve özellikle küfürlerle takımlarına destekte bulunmaya çalışıyorlar. Aslında hep bir bütün olarak tek bir düşüncemiz olması gerekiyor. Futbol oynayan takımların, taraftarlara iyi bir futbol izlettirmeyi amaçlamalı. Bizler de diğer taraftarlar gibi insanız ve bir ailemiz var. Bizlere karşı olumsuz tavır ve şiddette bulunmadan önce biraz empati yapmalarını isteriz. Futbol hep birlikte güzeldir. Düştüğün zaman arkadaşının seni kaldırdığı gibi yenildiğinde de seni teselli etmeli. Nasıl görmek istiyorsan öyle davranman lazım. Onun için, ne kardeşliğimiz bitsin ne de futbola olan sevgimiz bitsin. Hep kardeşçe el ele omuz omuza vererek hem destekleyelim hem de kardeşçe yaşayalım. Herkesin duyarlı olmasını bekliyoruz.”
24 Saat gazetesinin PDF dosyasını indirmek için tıklayınız