5

Kadına yönelik şiddetin psikolojik incelenmesi 2. Bölüm / Kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik öneriler

Toplumun her kesiminde cinsiyet eşitliği ve şiddet karşıtı bilinç oluşturulmasının önemini vurgulayan Psikolog Başoğlu, kadına yönelik şiddetle mücadele etmenin toplumsal bir sorumluluk olduğunu, herkesin bu konuda duyarlı olup birlikte hareket etmesi gerektiği belirterek şiddet uygulayanlara karşı caydırıcı yasaların çıkartılması ve etkin bir şekilde uygulanmasını önerdi. 

Kadına yönelik şiddetin, kadınların hayatını tehdit eden önemli bir halk sağlığı problemi olduğuna işaret eden Psikolog Öztürk, şiddet önleyici yasal düzenlemeler ile gereken cezaların alınabilmesini sağlayacak mekanizmaların kurulması ve toplumun kadına yönelik konforlu bir hale getirilmesini istedi.

Merve Betül Yılmaz

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, “Mayıs 2024” raporuna göre; mayıs ayında 36, ocak ve mayıs aylarını kapsayan dönemde ise 183 kadın erkekler tarafından katledildi. 

Kadına yönelik şiddeti incelediğimiz yazı dizimizin ikinci bölümünde yine Uzman Klinik Psikolog Jülide Başoğlu ile Psikolog Kudret Öztürk’ün şiddetin ortaya çıkardığı sonuçlar, şiddet mağduru kişiler ve tüm toplumun neler yapması gerektiğine yönelik önerilerine yer veriyoruz. 

-Kadınlar sizce en çok hangi tür şiddete maruz kalıyor (sözlü, psikolojik vs.) ve bunu önlemeye yönelik toplumsal bazda neler yapılabilir?

Jülide Başoğlu

-Başoğlu: Kadınlar en çok psikolojik, sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalmaktadır. Ancak psikolojik ve sözlü şiddet, fiziksel şiddetten daha yaygın olabilir çünkü bu tür şiddet, daha gizli ve fark edilmesi zor olabilir. Psikolojik şiddet, tehditler, aşağılama, manipülasyon ve izolasyon gibi davranışları içerir. Sözlü şiddet ise hakaret, küfür, alay ve tehditlerle kendini gösterir.

Bu tarz şiddetleri önlemeye yönelik olarak toplumsal bazdaki önerilerimi şöyle açıklayabilirim: Okullarda, üniversitelerde ve iş yerlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği konularında eğitim programları düzenlenmelidir. Eğitim müfredatlarına, cinsiyet eşitliği ve şiddet karşıtı derslerin eklenmesi, medya aracılığıyla şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayan kamu spotları, sosyal medya kampanyaları ve bilgilendirici programlar düzenlenmelidir. Şiddet karşıtı etkinlikler, paneller ve seminerler organize edilmesi, şiddet uygulayanlara karşı caydırıcı yasaların etkin bir şekilde uygulanması ve şiddet mağdurlarını koruyacak yasaların güçlendirilmesi, mağdurlara yönelik hızlı ve etkili koruma tedbirlerinin sağlanması, kadın sığınma evlerinin sayısının artırılması ve bu evlerde sağlanan hizmetlerin iyileştirilmesi, psikolojik, hukuki ve sosyal destek hizmetlerinin kolay erişilebilir hale getirilmesi, toplumun her kesiminin şiddet konusunda duyarlı hale getirilmesi ve bu konuda aktif rol almasının teşvik edilmesi. Şiddet durumlarında tanık olan bireylerin, yetkililere haber vermesi ve mağdurlara destek olması için bilinçlendirme çalışmaları yapılması, erkeklere yönelik şiddet karşıtı eğitim programları düzenlenmesi, erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalıklarının artırılması ve bu konuda aktif rol almalarının teşvik edilmesi, medyanın şiddeti özendirici veya normalleştirici içeriklerden kaçınması ve bu tür olayları duyarlı bir şekilde haberleştirilmesi, kadınların medyada güçlendirici ve olumlu rol modeller olarak temsil edilmesidir.

Bu önlemler, toplumun her kesiminde cinsiyet eşitliği ve şiddet karşıtı bilinç oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Toplumun tüm bireylerinin bu konuda duyarlı ve aktif olması, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde kritik bir rol oynar.

Öztürk: Her kadın, fiziksel şiddete maruz kalmış diyemeyiz ama hemen hemen her kadın psikolojik şiddete maruz kalmıştır diyebiliriz. Yaşam içerisinde bir diğerine benzemediğimiz noktada ayrıştırılarak kendi hemcinslerimiz tarafından bile psikolojik eleştirisel şiddete maruz kalmaktayız. Bunu önlemeye yönelik olarak öncelikle toplum bilinci için şiddetin açıklanması ve çeşitleri öğretilmeli. Yazılı ve görsel basında şiddet içeren sahnelerin yer alması önlenerek, şiddetin normalleştirilmesinin önüne geçilmeli. Okullarda yapılan eğitimlerde ve toplumsal cinsiyet çalışmalarında şiddet içeren, içermeyen çözümlere yönelik uygulamalar yapılmalıdır. Tüm bunların yanı sıra silah kontrolüne yönelik çalışmalar ve en önemlisi de erkeğin toplumdaki rolünde güç gövde gösterisi kavramından uzaklaştırılması gerektiğini düşünmekteyim.

Şiddeti önleyici yasal düzenlemeler, gerekli cezalar

 -Toplumumuzun kanayan yaralarından olan kadına yönelik gerçekleşen şiddeti durdurmak için neler önerirsiniz? 

Başoğlu: Kadına yönelik şiddeti durdurmak için çeşitli düzeylerde şöyle önlemler alınabilir:

  1. Şiddet uygulayanlara karşı caydırıcı yasaların çıkartılması ve etkin bir şekilde uygulanması. Mağdurlara yönelik koruma tedbirlerinin artırılması. Kolluk kuvvetlerinin ve yargı mensuplarının kadına yönelik şiddet konusunda eğitilmesi.
  2. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda eğitim programlarının okullarda ve toplumda yaygınlaştırılması. Kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayan kamu farkındalık kampanyaları düzenlenmesi.
  3. Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları için mesleki eğitim ve iş olanaklarının artırılması. Şiddet mağduru kadınlara yönelik sığınma evleri ve danışma merkezlerinin sayısının artırılması.
  4. Şiddet mağduru kadınlara yönelik psikolojik destek hizmetlerinin sunulması. Toplumda empati ve anlayışın artırılması için erkeklere yönelik farkındalık programlarının düzenlenmesi.

Öztürk: Bu durumu engellemek adına kadının güçlendirilmesi ve toplumdaki statülerini yükseltmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Şiddet önleyici yasal düzenlemeler ve yasaların gerektirdiği cezaların alınabilmesi için gerekli mekanizmaların kurulması, çocukların aile dışında vakit geçirdikleri okullarda bu konu üzerine sosyal kültürel eğitimler verilmesi farkındalık oluşturulması gereklidir.

Şiddeti uygulayanı konuşarak ikna etmek tehlikeli olabilir

-Peki şiddet ortamında bulunan bir kadına verebileceğiniz öneriler nelerdir, saldırgan konuşarak ikna edilebilir mi?

Başoğlu: Şiddet uygulayan bir kişiyi konuşarak ikna etmek, son derece karmaşık ve riskli bir durumdur. Bu, genellikle şiddet olayının ciddiyetine, saldırganın psikolojik durumuna ve olayın bağlamına bağlıdır. Ancak bazı durumlarda, dikkatli ve stratejik bir iletişim, şiddetin anında durmasını sağlayabilir. 

 Bireysel düzeyde şiddet ortamında bulunan bir kadına şu önerilerde bulunabiliriz:

– İlk ve en önemli adım, kadının kendi güvenliğini sağlamasıdır. Tehlikeli bir durumdaysa, derhal güvende olabileceği bir yere gitmelidir.

-Yakın çevreden, aileden veya arkadaşlardan yardım istemek önemlidir. Şiddet uygulayan kişiyle yalnız kalmaktan kaçınılmalıdır.

– Polis, kadın sığınma evleri, acil yardım hatları gibi yetkili mercilere başvurulabilir.

– Mümkünse sakin ve kontrolü elden bırakmadan konuşmaya çalışın. Şiddet anında saldırganı sakinleştirmek için kısa ve net cümleler kullanılabilir. Uzun cümleler ve karmaşık açıklamalar yapmaktan kaçının. Örneğin, “Lütfen sakin ol, konuşarak çözelim” veya “Sana zarar vermek istemiyorum, sadece konuşmak istiyorum” gibi cümleler kullanılabilir. Ancak bu yaklaşım, her zaman güvenli olmayabilir ve bu yüzden dikkatli olunmalıdır.

Sonuç olarak, şiddet uygulayan bir kişiyi konuşarak ikna etmek her zaman mümkün olmayabilir ve bu süreç son derece tehlikeli olabilir. Eğer böyle bir durumla karşı karşıya kalırsanız, güvenliğinizi öncelikli tutmalı ve gerektiğinde profesyonel yardım çağırmalısınız. Unutmayın ki, şiddet içeren durumlarda profesyonel yardım ve destek almak her zaman en güvenli ve en etkili yoldur.

Öztürk: Şiddet anında kadınların saldırganı önlemeye yönelik yapabileceği ilk müdahale, güvenli bir alana geçmek olabilir daha sonrasında bu gibi durumlar için oluşturulmuş uygulamalardan yardım talebinde bulunabilirler. Saldırganla aynı ortamda kalma halindeyse sakin kalmaya özen göstermeli, temastan kaçınmalı ve tartışılan konuyla alakalı odak noktasını değiştirerek zaman kazanılabilir.

Şiddet ve cinayetleri önlemede devlet daha etkin bir rol oynayabilir

-Devletin katledilen kadınlara yönelik ne tarz önlemler alması yerinde olur?

– Başoğlu: Bu tür vahşetleri durdurmaya yönelik olarak devletin alması gereken bazı önemli önlemler şunlardır: 

Kadına yönelik şiddet ve cinayet suçlarına yönelik yasaların daha sert ve caydırıcı hale getirilmesi. Kadın cinayetlerinde indirim sebeplerinin (iyi hal, haksız tahrik gibi) kaldırılması veya sınırlandırılması. Kadına yönelik şiddet ve cinayet davalarının hızlı bir şekilde görülmesi ve adaletin gecikmeden sağlanması. Mağdurların ve ailelerinin hukuki süreçte desteklenmesi. Şiddet tehdidi altındaki kadınlara yönelik koruma tedbirlerinin artırılması ve etkin bir şekilde uygulanması. Acil durum hatları ve sığınma evlerinin sayısının artırılması ve erişilebilir hale getirilmesi. Şiddet riski taşıyan durumların erken tespit edilmesi için polis ve sosyal hizmetler tarafından risk analizi yapılması. Risk altındaki kadınlara yönelik koruma planlarının oluşturulması ve uygulanması. Okullarda ve üniversitelerde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda zorunlu dersler verilmesi. Kamu farkındalık kampanyaları ile toplumun geniş kesimlerine ulaşarak şiddetin kabul edilemez olduğunun vurgulanması. Polis, yargı mensupları ve diğer ilgili kamu görevlilerinin kadına yönelik şiddet konusunda eğitim alması. Şiddet mağdurlarına nasıl yaklaşılması gerektiği ve bu tür vakalarda nasıl etkin müdahale edilmesi gerektiği konusunda eğitim verilmesi. Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları için mesleki eğitim programları ve iş olanakları sağlanması. Şiddet mağduru kadınlara yönelik finansal destek programlarının oluşturulması. Şiddet mağduru kadınlar ve ailelerine yönelik psikolojik destek ve rehabilitasyon hizmetlerinin sunulması. Toplumda şiddet mağdurlarına yönelik empati ve destek kültürünün geliştirilmesi. Medyanın kadına yönelik şiddeti romantize eden veya normalleştiren içeriklerden kaçınması. Şiddet olaylarını duyururken mağdurların onurunu koruyacak şekilde haber yapması. Toplumun her kesiminin şiddetle mücadeleye katılımının teşvik edilmesi. Kadına yönelik şiddetle mücadelede sivil toplum örgütlerinin ve yerel toplulukların desteklenmesi.

Bu önlemler, devletin kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini önlemede daha etkin bir rol oynamasını sağlayabilir. Toplumsal bilinç ve yasal düzenlemelerin bir araya gelmesi, bu tür trajedilerin önlenmesinde kritik bir öneme sahiptir.

– Öztürk: Bu durumu engellemek adına kadının güçlendirilmesi ve toplumdaki statüleri yükseltmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Şiddet önleyici yasal düzenlemeler ve yasaların gerektirdiği cezaların alınabilmesi için gerekli mekanizmaların kurulması gereklidir. Çocukların aile dışında vakit geçirdikleri okullarda bu konu üzerine sosyal kültürel eğitimler verilmesi ve farkındalık oluşturulması gereklidir.

Toplumsal bir sorumluluk, herkes duyarlı olmalı

-Şiddete maruz kalan kadınlara travmalarını yenmeleri için neler önerirsiniz?

-Başoğlu: Şiddete maruz kalan kadınlar, travmalarını yenmek ve hayatlarını yeniden inşa etmek için birçok farklı destek ve stratejiden yararlanabilirler. İşte travmalarını yenmelerine yardımcı olabilecek bazı öneriler:

Psikolog veya psikiyatrist gibi profesyonel bir yardım almak, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve diğer duygusal zorluklarla başa çıkmak için önemlidir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) gibi travma odaklı terapi yöntemleri etkili olabilir.

Benzer deneyimleri yaşamış diğer kadınlarla bir araya gelmek ve deneyimlerini paylaşmak, yalnızlık hissini azaltabilir ve destek sağlayabilir. Topluluk merkezlerinde veya sivil toplum kuruluşlarında düzenlenen destek gruplarına katılmak faydalı olabilir.

Hobilerle ilgilenmek, spor yapmak, meditasyon ve yoga gibi rahatlatıcı aktivitelerle meşgul olmak, zihinsel ve fiziksel sağlığı iyileştirebilir. Sanat terapisi, yazma, resim yapma gibi yaratıcı faaliyetler, duyguların ifade edilmesine yardımcı olabilir. Yeni beceriler öğrenmek ve eğitim almak, özgüveni artırabilir ve ekonomik bağımsızlığı sağlayabilir. Mesleki eğitim programlarına katılmak veya iş bulma konusunda destek almak önemlidir.

Aile, arkadaşlar ve güvenilir kişilerle güçlü sosyal bağlar kurmak, duygusal destek sağlar ve iyileşme sürecini hızlandırır. Sağlıklı ve güvenli ilişkiler geliştirmek, kendini değerli hissetmeye yardımcı olabilir. Toplumsal etkinliklere katılmak, gönüllü çalışmalara dahil olmak, yeni insanlarla tanışmak ve topluluk içinde aktif olmak, sosyal destek ağını genişletebilir.

Mindfulness teknikleri, anı yaşamayı ve geçmişin olumsuz etkilerini azaltmayı teşvik eder. Bu teknikler, stresin azalmasına ve zihinsel berraklığın artmasına yardımcı olabilir. Düzenli meditasyon yapmak, derin nefes egzersizleri uygulamak, gevşeme tekniklerini öğrenmek faydalı olabilir. Kendi duygusal ihtiyaçlarını tanımak ve kabul etmek, kendine karşı nazik ve anlayışlı olmak iyileşme sürecinde önemlidir. Olumlu düşünme alışkanlıklarını geliştirmek ve kendine pozitif geri bildirimler vermek, özgüveni artırabilir.

Gelecekte olası şiddet durumlarına karşı bir güvenlik planı oluşturmak, kendini güvende hissetmeyi artırabilir. Acil durumlarda nereye gidebileceğini, kimleri arayabileceğini ve hangi adımları atacağını önceden planlamak önemlidir. Şiddet durumlarında yasal haklarını bilmek ve kullanmak, güvenlik ve adaletin sağlanmasında kritik öneme sahiptir. Kadın sığınma evlerinden, hukuk danışmanlarından veya kadın hakları örgütlerinden destek almak gerekebilir.

Bu öneriler, şiddete maruz kalan kadınların travmalarını aşmalarına ve hayatlarını yeniden kurmalarına yardımcı olabilir. Her kadının iyileşme süreci benzersizdir ve bu süreçte sabırlı, kendine karşı anlayışlı ve destek arayışında olmak önemlidir.

– Öztürk: Kadına yönelik şiddet, kadınların hayatını tehdit eden önemli bir halk sağlığı problemi olması ile kadınların ruhsal açıdan da önemli zedelenmeler yaşamasına neden olur. Şiddete maruz kalmak psikolojik iyi oluşu olumsuz etkiler. Şiddete maruz kalmak ile görülen psikolojik problemlerin düzeyi arasında güçlü bir ilişki olduğuna dair literatürde pek çok araştırma bulunmaktadır. Şiddet mağduru kadınlarda yüksek oranda duygusal stres, kendine zarar verme düşünceleri veya değersizlik hisleri olduğu bilinmektedir. Şiddete maruz kalan kadınlarda yoğun korku, kontrolsüzlük hissi oldukça yaygın olmasından ötürü kişi çaresizliğe de sürüklenir. Şiddet söz konusu olduğunda çeşitli güç dengesizlikleri olabileceği için bu kadınların destek almak için harekete geçmesi zorlaşabilir. Bu nedenle şiddet yapısı, etkileri ve biçimi hakkında bilgi paylaşımlarının artması ile yakınımızda olan kişileri ruh sağlığı alanında destek almak için yönlendirmek faydalı olabilir.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey varsa alabilir miyim?

– Başoğlu: Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek, toplumsal bir sorumluluktur ve herkesin bu konuda duyarlı olması, birlikte hareket etmesi gerekmektedir.

– Öztürk: Dünya tarihinde en büyük değişimi, eşleriyle kadınların eşit oldukları ve erkeğin evin reisi olmadığı düşüncesiyle yakaladık. Kadına yönelik psikolojik ve her türlü fiziksel şiddetin var olduğu toplumlar, gelişme hareketlerini çıkmaz bir sokakta aramanın ötesine geçemeyeceklerdir! Güzel bir yaşam ancak güvenli alanda ortaya çıkar. Toplumu kadına yönelik konforlu bir hale getirmek adına şiddet cezalarının caydırıcı nitelikte olması işlenen suçlarda önleyici bir tedbir olabilir.