Kent arşivini de oluşturan sokak fotoğrafçılarının Van’da sayıları artıyor. Zamanlarının önemli bölümünü sokakta geçiren sokak fotoğrafçıları, insanların kendilerine daha iyi davrandığı, karşı karşıya kaldıkları tepkilerin azaldığına işaret edip mevsimsel zorluklar dışında özellikle kadınların fotoğrafını çekerken sıkıntı yaşadıklarına dikkat çekti.
Muhittin Botan / Van
İnsanları günlük ortamında belgeleyen sokak fotoğrafçılığı, sokaklarda geçen anların, insanların, mimari yapıların, olayların ve diğer unsurların fotoğrafını çekme sanatı olarak biliniyor. Genel olarak, belgesel ve sanatsal amaçlarla yapılan sokak fotoğrafçısı; tarihe, çektiği karelerle not düşer. Saati olmayan sokak fotoğrafçısı, tüm gün çalışabilir, ışıklandırma, içerik ve imkânlar çoğu kez şansa bağlı olduğu için zorlu bir iş yapar.
Van’da sokaklar, caddeler çok sık değiştiriliyor. Ancak son zamanlarda önemli oranda gelişen sokak fotoğrafçıları, çektikleri resimler ile sokakların her halini adeta ölümsüzleştirerek, sosyal medya hesaplarında paylaşıyorlar. İlk başlarda sadece bir-iki genç ile sınırlı olan sokak fotoğrafçılarının günümüzde sayıları epey artarken, kullandıkları araçlar da daha gelişkin ve nitelikli. Çektikleri tüm resimleri sosyal medya hesaplarında paylaşan sokak fotoğrafçıları, bir nevi kentin arşivini de oluşturmuş oluyorlar. İnsanların ileride bakıp da nostalji yapacakları, mutluluk duyabilecekleri bir arşiv oluşturuyorlar. Bu anlamda çoğu zaman da büyük bir sempati ile karşılanıyorlar.
Boyunlarına astıkları fotoğraf makinesi ile sokakları gözlemleyen sokak fotoğrafçıları, gözlerine kestirdikleri insanların doğal resimlerini çekiyor. Sonrasında yanlarına gidip resmini gösterdiği kişi beğenirse resmi kendisine gönderiliyorlar. İstemeyen kişilerin ise resimleri siliniyor.
Sokak fotoğrafçılarından Furkan Sarıtaş, Ferhat Ergin ve Şahin Karanmak ile mesleklerini ve yaşadıklarını konuştuk.
“Kadınların fotoğrafını çekmek epey sıkıntılı”
Sokak fotoğrafçısı Furkan Sarıtaş’ın fotoğraf çekme merakı daha küçük yaşlarda başlamış. Lise yıllarında kendi imkânlarıyla bir fotoğraf makinesi alır. Aldığı fotoğraf makinesiyle fotoğraflar çeker. Liseden mezun olunca, fotoğraf çekme merakını mesleğe dönüştürüyor. Düğün ve nişanlarda fotoğraf çekiyor. Kimi zaman evlilik teklifi için de kendisinden fotoğraf çekmesi talep ediliyor.
Sarıtaş, eskiden insanların sokak fotoğrafçılığına alışkın olmadığını, ancak artık buna alıştığına dikkat çekti. Mesleğinde kendini epey geliştiren Sarıtaş, sokak fotoğrafçılığına yöneliyor, yaz-kış demeden zamanının önemli bölümünü sokakta geçiriyor. Mevsimsel zorlukların dışında karşı karşıya kaldığı sorunlar konusunda Sarıtaş şunu söyledi:
“Özellikle kadınların fotoğrafını çekmek epey sıkıntılı olabiliyor. Buralar biraz farklı. Yanlış değerlendirilebiliyor. Çünkü çok farklı tepkiler ile karşı karşıya kalabiliriz. Bundan dolayı kolay kolay kadınların fotoğraflarını çekemiyoruz. Oldukça dikkatli davranmak zorunda kalıyoruz. Nadiren de olsa çekmek istediğimizde de izin alarak fotoğraf çekebiliyoruz.”
Tepkiler azaldı…
İki yıldır sokak fotoğrafçılığı yapan Ferhat Ergin, hayat hikâyesini şöyle anlatıyor:
“Liseden mezun olduktan sonra bizim buralardaki birçok genç gibi, ben de batı illerinde inşaatlarda çalışmaya başladım. Çok ciddi zorluklarla karşılaştık. Yanımızda inşaattan düşerek yaşamını yitiren arkadaşlarımız oldu. En son birlikte çalıştığım Mert Bayat isimli arkadaşım Manisa’da inşaattan düşerek yaşamını yitirdi. Ben de yaptığım işe bir türlü ısınamadım ve sonunda içimdeki fotoğraf çekme isteğine uydum ve sokak fotoğrafçılığı yapmaya başladım.”
Ergin de diğer arkadaşları gibi sürekli sokakların, insanların, ağaçların resimlerini çekiyor ve bunu büyük bir sevgi ile yapıyor. Van’da mesleklerinin daha çok yeni olduğuna işaret eden Ergin, eskiye nazaran insanların kendilerine çok daha iyi davrandığını, karşı karşıya kaldıkları tepkilerin azaldığını vurgulayarak, “Biz sadece fotoğraf çekmek istiyoruz. Bazen insanların en mutlu anlarını kayıt altına alırken, bazen de hiç haberi olmadan deklanşöre basarak mutlulukla anabileceği bir anını ölümsüzleştiriyoruz” diye özetliyor yaptığı işi.
Zorlukları büyütmüyorlar…
8 yıldır sokak fotoğrafçılığı yapan Şahin Karanmak ise, mesleğini daha geliştirip ileri bir aşamaya geçirmek için üniversite okuyor. Sinema ve Televizyonculuk okumanın geleceğe dönük hedeflerini gerçekleştirmede önemli bir aşama olacağını belirten Karanmak, kimi zorluklar ile karşı karşıya kaldıklarını ancak zorlukları çok da büyütmediklerini, insanların yavaş yavaş sokak fotoğrafçılığına alıştıklarına söyledi.
Karanmak’ın kardeşi Emrah da çok genç yaşına rağmen profesyonel fotoğrafçıları aratmıyor. Daha çok manzara fotoğraflarıyla ilgilenen Emrah, kışın ve yağışlı havalarda çalışmanın kendileri açısından zorluğunu anlatan Emrah Karanmak, “Son zamanlarda havalar epey soğudu. Ellerimiz ve ayaklarımız üşüyor. Ama yine de fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. İleride bu işi daha da geliştirmeyi düşünüyorum” sözleriyle sokak fotoğrafçılığının sıkıntılı yanlarını aktardı.