ODTÜ Endüstri Mühendisliği öğrencisi Kağan Taşkın, ailesiyle birlikte evlerinde yetiştirdikleri bitkilerin küstüğünü ve ömürlerinin kısa olduğunu fark edince ilk ciddi girişimcilik adımını attı. Kağan ve 3 arkadaşı, ‘Tohom’ adlı bir uygulama geliştirerek evde bitki yetiştiriciliğine yeni nesil fikir kazandırarak mobil uygulamayı hayata geçirmek üzere kolları sıvadı.
DİLEK ATLI
Lise yıllarından beri farklı girişimcilik fikirlerini hayata geçirmeye çalışan Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Endüstri Mühendisliği öğrencisi Kağan Taşkın, pandemi döneminde özellikle daha da fazlalaşan evde bitki yetiştiriciliği hobisine boyut kazandıracak mobil uygulamayla ilk ciddi girişimcilik serüveni için adım attı. Kendisi gibi üniversite öğrencisi olan Berk Hatipoğlu, Esra Savaş ve Serhan Ozan Gül ile birlikte bir ekip kurup yola çıkan Taşkın, evde bitki yetiştiriciliği konusunda yeni nesil bir fikir geliştirerek tasarladıkları uygulamayı hayata geçirmeye hazırlanıyor.
Tohum ve İngilizce “to home (eve)” anlamındaki sözcülerden yola çıkarak Tohom adını verdikleri mobil uygulama sayesinde artık evde bitkiler küsmeyecek ya da ölmeyecekler. Yetiştirmek üzere eve alınan bitkiler hakkında bilgi veren, sulama, gübreleme ve diğer işlemleri için yönlendirme ve bakım yöntemleri sunan mobil uygulamayı önce pilot bölgelerde hizmete sunmayı hedefleyen genç ekip, ilerleyen günlerde Avrupa pazarına da çıkmanın hayallerini kuruyor.
Kağan Taşkın
‘ÖNCE PROBLEMİ TESPİT ETTİK, SONRA ÇÖZÜM GETİRDİK’
Kağan Taşkın, tüm girişimcilik uzmanlarının genç adaylara verdiği öneriye uyarak, önce sorunu tespit ettiklerini, ardında da soruna çözüm getirdiklerini belirterek şunları söyledi:
“Ailem evde bitki yetiştirmeyi çok seviyordu fakat bu konuda bilgi birikimine sahip olmadıkları için bu zamana kadar birçok bitkimizi küstürdük, düzgün bakamadığımız için soldurduk. Daha sonra çevremdeki evlere baktığımda da aynı problemi keşfettim. Herkes bitki yetiştiriyordu ama o bitkiler hakkında yeterli bilgiye sahip değillerdi ve düzenli bir şekilde sulamayı unutuyorlardı. Bitki yetiştirirken bize yardımcı olacak, sulamayı, gübrelemeyi hatırlatacak bir uygulama var mıydı diye araştırdığımda bu ihtiyacı istediğim gibi karşılayan bir uygulama bulamadım. Genel olarak hepsinde sulama ve gübreleme zamanını kendimiz giriyorduk, yani bir nevi bitkilerimiz için kendimiz alarm kuruyorduk. Zaten bunları bilsem ve yapsam bitkilerim şu anda çok sağlıklı olmaz mıydı? Arkadaşlarımda tam da bu probleme çözüm olmak için yola çıktık.”
UYGULAMA AŞAMASINDAKİ FİKİR GÜN SAYIYOR
Tespit ettiği bitki yetiştiriciliği problemi hakkında çözüm geliştiren Taşkın, bir ekip kurarak uygulama geliştirmek için kolları sıvadı. 4 kişilik ekibini 2 haftada kurarak çalışmalara başlayan Taşkın, pandemi sürecinde çevrim içi toplantılar yaparak krizi fırsata çevirdi.
Mustafa Berk Hatipoğlu
Problem bulmak ve buna çözüm getirmek kadar fikrin hayata geçmesi için ekibin de önemine değinen KTO Karatay Üniversitesi Mimarlık 2. sınıf öğrencisi Mustafa Berk Hatipoğlu, University4Society yarışmasında tanışarak bu projede yer aldığını belirtiyor. Hatipoğlu, yeni gelişmekte olan bir ekip olmaları nedeniyle iş geliştirme ve tasarım alanında projede görev aldığını belirterek, “Tohom projesiyle şehirde yaşayan ve ev koşullarında bitki yetiştirmeyi amaçlayan insanlara hizmet sunacağız. Herkesin evini bir bahçeye döndürmeyi hedefliyoruz. Lisans öğrencisi olan ve fikrini hayata geçirmekte yetersiz olduğunu düşünen arkadaşlara naçizane önerim, denemekten vazgeçmemeleri” dedi.
Esra Savaş
‘UMARIM BU PROJEYLE YAŞITLARIMIZA ÖRNEK OLURUZ’
Sosyal iş ağı üzerinden tanıştığı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölünü son sınıf öğrencisi Esra Savaş, “Kağan bana projeyi ilk açtığında fikir beni gerçekten heyecanlandırdı” diyerek süreci şöyle özetledi:
“Ziraat mühendisi adayı olduğumdan beri çevremdeki insanlardan ‘Bitkimde şu hastalık ve zararlı var ne yapmalıyım, bitkimin daha sağlıklı gelişebilmesi için hangi gübreden ne kadar kullanmalıyım, hangi bitkiye kaç gün aralıklarla ne kadar su vermeliyim?’ gibi birçok soruyla karşılaşıyordum. Herkese tek tek yanıt vermenin mümkün olamayacağını düşünürken bu uygulama fikri doğdu. Birçok kişi internetteki bilgi kirliliği yüzünden yanlış uygulamalarla bitkisini iyileştirmek yerine daha da büyük zararlar veriyor. Bu projenin bu tür durumların önüne geçebilmek için harika bir fırsat olacağını düşünüyorum. Ekip arkadaşlarım teknik kısımlarıyla ilgilenirken, ben de bölümüm gereği insanların bitkilere doğru yaklaşmalarını ve doğru uygulamalarda bulunmalarına yardımcı oluyorum. Umarım bu projeyle harika işler başararak bu alanda atılım yapmak isteyen yaşıtlarıma ve diğer herkese örnek oluruz.”
‘TOHOM’U AVRUPA PAZARINA TAŞIYACAĞIZ’
Ekipte yer alan Türk Hava Kurumu Üniversitesi Pilotaj Bölümü’nden Serhan Ozan Gül de, “Havacılığa olan ilgilimin yanı sıra üretken ve girişimci bir ruha sahibim. Benim gibi lisans eğitimi alan arkadaşlarımın aldıkları eğitimin onları farklı projeler üretmesinde engel olmadığını, istedikten ve çalıştıktan sonra doğru bir ekiple başarılı olacaklarını düşünüyorum. Tohom projesi ekip olarak üzerinde çalıştığımız önü açık ve başarı potansiyeli çok yüksek bir girişim” dedi.
Tohom’un bitkilerin insanlara sağladığı faydayı maksimuma çıkarmayı hedefleyen bir uygulama olduğunu anlatan Kağan Taşkın, “Olabildiğince her evin içine girmeyi, her aileye fayda sağlamayı istiyoruz. İlk aşamada birkaç şehri pilot şehir ilan edip orada çalışmalara başlayacağız. Pilot bölgelerle ilk adımı atmamızın sebebi, uygulama içerisinde yaşayabileceğimiz problemleri minimuma indirmek, faydayı ise maksimuma çıkarmak. Her şey yolunda giderse hedefimiz Avrupa pazarı. Bu ne zaman gerçekleşir bilemiyoruz ama en iyi ürünü yapabilmek için elimizden geldiğince çalışacağız” diye konuştu.
‘ODTÜ Z-GARAGE’IN AVANTAJINI YAŞADIM’
ODTÜ’lü olmanın bir avantaj olduğunu da sözlerine ekleyen Taşkın, Z-Garage çalışmalarının faydasına da değinerek şunları söyledi:
“Odtü Z-Garage tamamen öğrenciler tarafından idare ettirilen ve girişimcilikle ilgili etkinliklerin düzenlendiği ayrıca kendi girişimlerinizi yürütebileceğiniz bir ortak çalışma alanı. Ben elimden geldiğince vaktimi orada geçiriyorum. Çünkü burada hem girişimim için çok iyi çalışabiliyor hem de benim gibi girişimcilikle ilgili insanlarla tanışıp bu konularda sohbetler edebiliyorum. Verilen eğitimler ile de ODTÜ’lüler olarak girişimciliğe başlamak için harika bir fırsat.”