5

Eğitim fakültesi dekanları, ‘Öğretmenlik Kariyer Sınavı’nı eksik buldu

Kasım 2022’de yapılan öğretmenlik kariyer sınavına tepkiler sürüyor. Prof. Dr. Öğülmüş, “Kariyer basamaklarında ilerlemenin tam olarak liyakat temelli olmaması durumunda bu sorun daha da ağır hissedilecek” derken, Prof. Dr. Şanal, sınavla kariyerin ölçülemeyeceği görüşünde…

GÜLSEVEN ÖZKAN 

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından Öğretmenlik Meslek Kanunu’na dayanarak hazırlanan “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği”ne göre, öğretmenlik, adaylık döneminden sonra “öğretmen”, “uzman öğretmen” ve “başöğretmen” olmak üzere üç kariyer basamağına ayrıldı. Bu kapsamda, 19 Kasım 2022’de Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yazılı Sınavı yapıldı. Sınava yönelik tartışma ve tepkiler devam ederken, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi (EFDEK) Başkanı Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş ve Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Şanal, uygulama ve sürece yönelik değerlendirmelerde bulundu. Yeterince tartışılmadan geliştirildiği eleştirisi getiren dekanlar, uygulamayı eksik bulduklarına dikkat çekerek gerekli iyileştirmelerin öneminin altını çizdiler.

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi (EFDEK) Başkanı Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş, uzman öğretmenlik koşullarına değindi. Prof. Dr. Öğülmüş, en az 10 yıl öğretmenlik deneyimi, en az 180 saatlik Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı’nı ve uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlamış olma, kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezası bulunmama, yapılacak yazılı sınavda en az 70 puan almış olma şartlarını anlattı. Başöğretmenlik için de benzer koşulların olduğunu belirten Prof. Dr. Öğülmüş, uygulamayla birlikte, özellikle yüksek lisans ve doktora eğitimlerine mesleki kariyer açısından hak ettiği değerin ve önemin verilmediğinin görülmesi üzerine kanunun eleştirildiğini anımsattı.

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi (EFDEK) Başkanı Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş

Liyakat temelli olmaması, sorunu daha da ağır hissettirecek 

Prof. Dr. Öğülmüş, “Yüksek lisans veya doktora eğitiminin kariyer basamaklarında ilerlemeye etkisi, bir yazılı sınavdan muafiyete indirgendi ve bu savunulabilir bir uygulama değil.180 saatlik Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı ve 240 saatlik Başöğretmenlik Eğitim Programı, çok kısa süre içerisinde ve yeterince tartışılmaksızın geliştirilmiş ve uygulamaya konmuştur” açıklamasında bulundu.

Bu programların hem içeriği hem de kullanılan ders materyalleri açısından yeterli olmadığını bildiren Prof. Dr. Öğülmüş, program ve materyallerin en kısa sürede gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, uzman öğretmen yeterlikleri ile başöğretmen yeterliklerinin ayrı ayrı belirlenmesinin öneminin altını çizdi. Buna uygun olarak hazırlanan içeriklerle programların geliştirilebileceğine değinen Prof. Dr. Öğülmüş, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Henüz yirmili yaşlarda öğretmenlik mesleğini icra etmeye başlayan kişiler için bu tür kariyer basamaklarının varlığı, özellikle bazı öğretmenler için motivasyon kaynağı oluşturacak. Toplulukçu kültürlerde grup başarısı, bireysel başarıya tercih edilir. Bu açıdan bakıldığında da mesleki kariyer basamaklarına göre farklılaşmanın öğretmenler arasında ve hatta öğretmenlerle veliler arasında bir çatışma kaynağı olabileceği söylenebilir. Üstelik kariyer basamaklarında ilerlemenin tam olarak liyakat temelli olmaması durumunda bu sorun daha da ağır hissedilecektir.”

“Olumsuz bir deneyim olarak tarihte yerini aldı” 

Kanun gereğince yapılması zorunlu olan Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik Sınavı’nın, “olumsuz bir deneyim” olarak eğitim tarihinde yerini aldığını ifade eden Prof. Dr. Öğülmüş, sınavın kapsamı ve güçlük derecesinin tartışmalara neden olduğu ve bundan ders alınması gerektiğini söyledi.

Bu konuda gerekli yeterliklerin belirlenmesi, uygun eğitim programının içeriğinin tespit edilmesi, öğretim materyallerinin geliştirilmesi ve öğretmenlere sunulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Öğülmüş, “Söz konusu uzman öğretmen ve başöğretmen yeterliklerini ölçmeye odaklanan sınavlar düzenlemeli, kariyer basamaklarında ilerlemede yüksek lisans ve doktora eğitimi daha çekici ve teşvik edici hale getirilmeli. Tüm bu süreçlerde de eğitim fakülteleri ile daha etkili bir işbirliğine gidilmeli” önerilerinde bulundu.

Sınavla kariyer ölçülmez…

Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Şanal ise, öğretmenliğin bir meslek olduğunu, ayrıca kariyer sahibi olunmasına gerek olmadığını belirtti. Uygulamayı, “mevcut haliyle doğru bulmadığını” vurgulayan Prof. Dr. Şanal, lisansüstü eğitimi alanların da buna karşı çıktığını bildirdi. Prof. Dr. Şanal, şunları söyledi:

“Bu gerçekten kariyeri ölçen bir sınav olsaydı ve sorular zor olsaydı farklı şeyleri konuşuyor okurduk. Sınavla kariyerin ölçülemeyeceğine inanıyorum. Öğretmenlerin gerekli eğitimleri almaları, bu amaçla çeşitli kursların düzenlenmesinin çok daha önemli olduğunu düşünüyorum.”