5

Ankara’nın kaderine terk edilen son sokak çeşmeleri / Ayakta kalmaya çalışan çeşmeler 2. Bölüm

Uzmanlar, kültürel mirasımız olan sokak çeşmelerinin korunması için acil önlem alınması gerektiğine dikkat çekiyor. 

Nurdane Özdemir Sağkan 

Fotoğraflar: Ahmet Soyak Arşivi

Ankara’nın son sokak çeşmelerini ele aldığımız üç bölümlük haber dizimizin ikinci bölümünde, Keçiören Bağlum, Dikmen, Altındağ Solfasol, Mamak- Kayaş ve Etimesgut’taki tarihi çeşmelere yer veriyoruz. Tarihi özelliği olan bu sokak çeşmeleri, hâlâ kentin gözde kültürel varlıkları olma niteliklerini koruyorlar. Ankara’daki bazı çeşmeler, yeni yapılaşmaların gölgesinde ya tamamen yok edilmişler ya da yerlerinden sökülerek başka alanlara taşınmışlar.

Keçiören’deki çeşmeler

Keçiören Bağlum’da üç adet çeşme görülüyor. Pazar yeri yanındaki “Tekneci Çeşme”, çamaşırhanesi de bulunan “Yeni Çeşme” ve “Isıtmalı Çeşme”.

Bağlum Tekneci Çeşmesi: Keçiören Bağlum Mahallesi’nde yer alan Tekneci Çeşmesi, hâlâ bölge halkının su ihtiyacını giderdiği önemli bir su kaynağı. Bugün bakımsızlıktan yıkık, dökük harabe bir halde bulunan çeşme, 1959 yılında yapılan tamirle ayakta kalmış.

 

Sanatoryum Hastanesi Bahçesindeki Tarihi Çeşme:

 

Sanatoryum Hastanesi bahçesinin otopark kısmında ayakta kalmaya çalışan, tarihi özelliği olan, üzerindeki işlemelerle geçmişin taş ustalığını yansıtan güzel bir sokak çeşmesi bulunuyor. Sanatoryum bahçesindeki suyu akmayan ve bakımsızlıktan etrafı çöplüğe dönüşmüş olan bu çeşmenin varlığını sürdürebilmesi için daha korunaklı bir alana taşınması gerekiyor.

 

Altındağ’daki çeşmeler

Ermeni Yurttaşın Evinin Önündeki Çeşme:

Keçiören’de oturan bir Ermeni yurttaşın evinin önündeki çeşme, apartman inşaatı nedeniyle kaybolmaması için sökülerek, Atıfbey Mahallesi Bentderesi Caddesi’nde bulunan eski Altındağ Polis Karakolu iken şimdi Altındağ Belediyesine ait olan binanın bahçesine taşınmış.

 

Solfasol’daki son sokak çeşmesi:

Altındağ Solfasol Mahallesi’nde yer alan bu çeşmenin etrafı zamanla harabe haline gelmiştir.

 

 

 

 

Dikmen Köyü Çeşmesi:

Dikmen Köyü, çok katlı binaların gölgesinde tamamen yok olmuş durumda. Köydeki üç çeşmeden birinin üzerindeki kitabede 1933 tarihi yazılı ve viran halde. Köydeki bir diğer çeşme ise daha çok arabalarını yıkayanların uğrak yeri.

 

 

 

 

Mamak-Kayaş’taki tarihi çeşme (1915):

Kayaş mahallesinde bulunan bu tarihi çeşmenin suyu Hüseyingazi Dağı’ndan gelmekte. Kitabesinde 1331 yani 1915 tarihi yazılı. Elli yıldır aynı yerde çevresindeki tarihi taşlarla beraber bakımsız, ilgisiz, küskün bir şekilde duran çeşmenin üzerindeki taşların yosun tutmuş olması çeşmenin yerinden taşınmadığının da bir göstergesi.

 

 

 

Etimesgut’taki Ferhat Çeşmesi: Etimesgut Yukarıyurtçu Mahallesi’nde yer alan Ferhat Çeşmesi, sadece bir su kaynağı değil, üzerinde Frig kabartmaları, Bizans mimari parçaları ve Türk yazıtları taşıyan tarihsel bir hazine. Bir kitabesi kayıp olan ve 124 yıl önce tamir görmüş bu çeşme de yapılaşma tehdidi altında. Ferhat Çeşmesi, korunması ve gelecek nesillere aktarılması gereken bir kültür varlığı niteliğinde. 

 

Hacettepe Hastanesi’ndeki Yalnız Çeşme:

Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nin Genel Sekreterlik girişinde bulunan, 2002-2003 yıllarında duvar restore edilirken duvara monte edilmiş, nereden geldiği bilinmeyen dekoratif taş çeşme.

 

Kaderine terk edilen sokak çeşmelerinin korunması

Kültürel mirasımız olan son sokak çeşmelerinin korunması için tarihe değer verenler ve uzmanlar, acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyorlar. Çeşmelerin eski ve yeni fotoğrafları karşılaştırılırsa, zaman içindeki değişim ve hasar net bir şekilde görülüyor. 

 

Alacaatlı’da Kepir Çeşmesi:

Kutugün Deresinin kaynaklarından olan Uğ Deresinden beslenen Kepir Çeşmesinin bir yıl önce tertemiz olan çevresi, bu yıl çeşmenin yalağı da dahil olmak üzere çöplerle mezbeleye dönüştürülmüş bir durumda. Kepir Çeşmesi de ilgi bekleyen kültürel değerlerimiz arasında. 

 

“Çeşmeler sadece suyu değil, tarihi de taşırlar. Her çeşme, bir kültürel kimliğin sessiz tanığıdır.”

Bu tarihi çeşmelerin korunması için; yerel yönetimlerin acil önlemler alarak koruma ve bakım sağlamalarının yanında halkın da bilinçlendirilmesi gerekiyor.