Gazeteciler Cemiyeti’nce yürütülen ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen “Demokrasi için Medya/ Medya için Demokrasi” programı (M4D) kapsamında, Ankara’daki Basın Evi’nde “Gabo, Gerçekliğin Sihri” isimli film gösterildi. Kolombiya Büyükelçiliği’nin katkısıyla gösterilen film, Latin Amerika’da “Gabo” olarak adlandırılan ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez’in hayatını merkeze alıyor.
Etkinlik öncesi açılış konuşması yapan M4D Proje Koordinatörü Yusuf Kanlı, Gazeteciler Cemiyeti tarafından yürütülen ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen “Medya için Demokrasi, Demokrasi için Medya” projesi kapsamındaki Basın Evi’nin kuruluşundan bu yana, yetmişin üstünde etkinliğe ve 3000’in üzerinde konuğa ev sahipliği yaptığını ifade etti. Ayda ortalama beş etkinlik düzenlediklerini dile getiren Kanlı, buna ek olarak da Ankara dışında atölyeler ve yerel değerlendirme toplantıları ile eğitimler düzenlediklerini belirtti.
Korona virüsü nedeniyle Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi’nde iki hafta süreyle etkinliklere ara verildiğini duyuran Kanlı şöyle konuştu:
“Korona virüsü korkusunun dünyayı ve Türkiye’yi kasıp kavurduğu bir dönemden geçtiğimiz için bu akşamki film gösterimi ardından, Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi’ndeki etkinliklere iki haftalık bir ara vereceğimizi üzülerek belirtmek isterim. Gelişmeleri takip edeceğiz ve umuyoruz ki Nisan ayı itibariyle etkinliklerimize devam edebileceğiz. Kamu sağlığı elbette önceliğimizdir.”
“Film, Gabo’nun ‘büyülü gerçekçilik’ akımında çıktığı yolculukların izini sürüyor”
Kanlı, Gabriel Garcia Marquez’in Kolombiyalı, Latin Amerikalı, bir insan olmakla birlikte sadece coğrafyasının değil tüm dünyanın çok önemli bir yazarı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“20. yüzyılın en büyük yazarları hakkında bir liste hazırlıyorsanız Gabriel Garcia Marquez veya halkının ona verdiği isimle ‘Gabo’ elbet üst sıralarda yer alacaktır. Gabo’nun, İngilizce yazmayan en meşhur ve en sevilen yazarlardan biri olduğu aşikardır. ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ ve ‘Kolera Günlerinde Aşk’ tüm zamanların en iyi romanları arasında yer almaktadır. Kendisine 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü verilmiştir.”
Kanlı, Justin Webster’in “Gabo, Gerçekliğin Sihri” adlı filminin, insan tahayyülünün gücünü konu alarak, Marquez’in, nam-ı diğer “Gabo”nun, hayatı ve eserlerinin tüm Latin Amerika’yla olan bağlarını, araştırmacı bir anlatının gerilimiyle anlattığını söyledi. Filmin, Kolombiya’lı Nobel Ödüllü yazarın siyasi düşüncelerinin evrimini, gazetecilik geçmişini ve “büyülü gerçekçilik” akımında çıktığı yolculukların izini sürdüğünü ifade eden Kanlı, devamla şöyle konuştu:
“Büyüleyici bir belgesel olmanın ötesinde olan ‘Gabo’ muhteşem bir hayat yaşamış bir insanı tasvir ediyor. Zor zamanlardan geçmiş, çoğu zaman özgür olmayan şartlar altında her zaman gazetecilik yapmış, memleketi olan Kolombiya’dan iltica etmek zorunda bırakılmıştır Marquez. Ülkesinin ve Latin Amerika’nın gerçek anlamda kültür elçisi olan ve halkının ona hitap ettiği şekliyle, Gabo’nun hayatını konu alan bu filmi Basın Evi’nde Türk gazetecilerle buluşturabilmek bizim için önemliydi.
Kolombiya Büyükelçiliği’ne dünyanın gelmiş geçmiş en büyük yazarlardan birinin hayatını konu alan ‘Gabo: Gerçekliğin Sihri’ adlı bu dokümanter filme burada ev sahipliği yapma imkanını bize sağladığı için teşekkür ederim.”