Gazeteciler Cemiyeti tarafından Avrupa Birliği (AB) desteğiyle yürütülen Demokrasi için Medya, Medya için Demokrasi Projesi (M4D) kapsamında düzenli olarak gerçekleştirilen etkinlikler Coronavirüs (COVİD-19) nedeniyle online devam ediyor. Veri Gazetecisi ve Sosyal Teknolojist Onur Mat, “Dijital Medya ve Veri Gazeteciliği” konusunda söyleşi gerçekleştirdi.
Söyleşiden önce konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı ve M4D Direktörü Yusuf Kanlı, veri gazeteciliğinin Türkiye’de ihmal edilen bir alan olduğunu ancak gazeteciliğin geleceği açısından önemli bir ağ olduğunu vurguladı. Kanlı, “Eve kapandığımız şu zorlu günlerde bu dönemi değerlendirmek istiyoruz. Özgürlüğün ne kadar zor ve ne kadar önemli olduğunu eve kapandığımız bugünlerde iyice görüyoruz. M4D Projemiz, AB desteğiyle Gazeteciler Cemiyeti bünyesinde devam ediyor. Bu proje kapsamında Basın Evi’nde çeşitli söyleşiler, atölyeler, değerlendirme toplantıları ve eğitimler düzenliyorduk. Ancak 13 Mart’tan bu yana şimdilik bu imkanlarımızı kullanmamız mümkün olmadığından daha önce bildiğimiz ancak bu kadar sık kullanmadığımız elektronik alanı denemeye başladık. Verimli söyleşi ve atölyeler yapmaktayız. Onur Mat, bu söyleşide bizlere veri gazeteciliği hakkında bilgiler verecek. Veri gazeteciliği Türkiye’de çok ihmal edilen ancak önemli bir ağ. Gazeteciler Cemiyeti olarak sanırım altıncı veri gazeteciliği etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Veri gazeteciliği, verinin nasıl okunacağı kadar en kısa yoldan en fazla bilgiyi nasıl aktaracağımıza imkân sağlayan bir alan. Bunu becerilerimiz arasına katmak bizler için bir kazanç olacaktır” dedi.
Günümüzde, yeni medya teknolojilerinin gelişimi ile gazeteciliğin geleceği olarak bilinen veri gazeteciliğinin tanımı ve veri üretimine ilişkin bilgi veren Mat, veri çağının getirdiği yeni olanakların habercilik alanına etkilerini masaya yatırarak, veri perspektifi ile haber kurgulama, kaynaklara erişim, doğrulama ve haberleştirme aşamalarını Türkiye ve dünyadan güncel örneklerle değerlendirdi.
Veri Gazetecisi ve Sosyal Teknolojist Onur Mat
Mat, “Bilgisayarlarımız veya telefonlarımızla sürekli sayısal veri üretiyor, tüketiyoruz”
Veri gazeteciliğinin disiplinler arası bir alan olduğuna işaret eden Mat, verinin tanımını şu sözlerle yaptı:
“Veri gazeteciliği bir yandan da evirilen bir alandır. Evirilmesinin nedeni ise verinin tanımı ve bizim veriden algıladığımız şeyin değişmesinden kaynaklanıyor. Bundan 20 yıl önce veriden bahsediyor olsaydık muhtemelen bir Microsoft Excel tablosu dolu sayıları görecektik. Ancak günümüzde veri dediğimizde çok daha geniş bir anlamı var. Her hareketimizle veri üretiyoruz. Kullandığımız sosyal medya platformlarında veya burada Zoom uygulaması aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz toplantı ile yani bilgisayarlarımız veya telefonlarımızla sürekli sayısal veri üretiyor ve tüketiyoruz. Veri ile kurulmuş ve örülmüş hayatların içindeyiz ve gün geçtikçe bu artıyor. Dolayısıyla veriden anladığımız şey her gün değişebiliyor. Veri gazeteciliğinin esas derdi bir hikâyeyi veriyle besleyerek anlatmak. Bu bakımdan konvansiyonel gazetecilikten çok da ayrı durmuyor. Röportaj yaparken haber kaynağından nasıl bilgi alıyorsak veriden de bu şekilde bilgi alabiliyoruz.”
Veri gazeteciliğinde farklı rollerin olduğunu söyleyen Mat, bu teknikler hakkında “Bu alanda daha sosyal veya daha teknik var. Gazetecilik, hikâye anlatıcılığı, hak savunuculuğu verinin sosyal alanı. Bir de veri toplama, verinin güvenilirliğini sağlama, doğrulama, temizleme, analiz etme, görselleştirme başlıkların yer aldığı teknik kısım var. Bu iki alan bir araya geldiğinde ekip arasındaki roller değişkenlik gösterebiliyor. Bu da gazetecilere teknik temel bakış açısını veya teknik taraftan gelenlere de gazetecilik perspektifini kazandırıyor. Peki işe nereden başlıyoruz? Veriden mi yoksa bir sorudan mı? ikisi de eşit derecede geçerli. Gazetecilik tarafına yakın olanların refleksi genellikle veriyi bir soruyla ortaya çıkarma ve sorunun cevabını verilerde arama vardır. Diğer şekilde ise elinizdeki veriden yola çıkarak ortaya haber çıkarmak vardır” bilgilerini verdi.
“Veriye ulaşamamanın kendisi bile haber değeri taşıyor”
Özellikle veri üzerine çalışan sivil toplum örgütlerinin olduğunu belirten Mat, veriye ulaşmak için teknik bilgi birikime ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Mat, “Bilgi çağı içinde yaşıyoruz. Veri toplamanın başka bir kaynağı da Hackathonu’lar. Bu genellikle kısa süreli konularda nokta atışı yapmak için kullanılır. Veriye ulaşmak için az da olsa teknik bir bilgi birikim gerekiyor. Ancak bunun ötesinde o verinin var olması daha doğrusu veriye erişimin de olması gerekiyor. Yani o bilginin üreticileri veya sahipleri tarafından verinin paylaşılır olması gerekiyor. Burada verinin açık, şeffaf olması konusunda bir çaba yürütülmeli ki genelde buna çok gönüllü olmayan idareciler bunu yapmak durumunda kalsın. Açıklık, şeffaflık herkesin dilinde ama pratikte öyle değil. Örneğin Meclis tutanakları açık ancak buradan anlamlı bir şey çıkarmak çok zor. Çünkü hepsi farklı formatta yani aranabilir formatta değiller. Bazen veriye ulaşamamanın kendisi bile haber değeri taşıyor” dedi.
“Big Data”
Sosyal medya, arama motorları, bilgi belge arşivleri gibi farklı kaynakların oluşturduğu Büyük Veri’nin (Big Data) veri gazeteciliğinde kullanılan veri olmadığını ifade eden Mat, “Büyük veri, verinin manalı bir bütün oluşturacak şekilde toplanmasıdır, veri gazeteciliğinde kullanılan bir veri değil. Bizde büyük veri yok zaten. Yani büyük verinin parçası oluyoruz ama o büyük veriye erişimimiz yok. Bu konuda sosyal medya platformları arasında en cömert olanı Twitter. Twitter, bir proglamlama üzerinden bize erişim hakkını veriyor ancak belirli sınırlar dahilinde. Ama buna rağmen bizim yapabildiğimiz sadece bu büyük verinin yüzeyini kazımak oluyor. Büyük veri diye bahsedilen şey bu platformların sahiplerinin elinde olan veridir. Veriye üretir ve tüketirken eleştirel bir bakışımızın olması gerekiyor. Zaten üretirken temel gazetecilik prensiplerinden olan objektif, gerçekçi, tarafsız ilkleri burada da geçerli. Yani inançlarımızdan, öznel yargılarımızdan sıyrılmamız gerekiyor. Birtakım tık tuzakları yaratma veya kurma cazibesine kapılmamak, aşırı yoruma kaçmamamız gerekiyor. Haberi alırken ve tüketirken de bunları göz önünde bulunduruyoruz” diye konuştu.
M4D projesi kapsamında online olarak devam edecek etkinliklere, ilgili eğitimin kayıt formunu doldurarak, atölyenin yürütüleceği “Zoom” isimli uygulamayı bilgisayar veya cep telefonuna indirdikten sonra katılım sağlanabilecek. Etkinliklerle ilgili sorular hakkında ise [email protected] adresine e-posta gönderilebilecek.