'Twitter’daki değişim ile neler değişecek?' söyleşisi yapıldı

2022-12-10 10:10

Gazeteciler Cemiyetince AB desteğiyle yürütülen Demokrasi için Medya, Medya için Demokrasi (M4D) Projesi kapsamında “Twitter’daki Değişim ile Neler Değişecek?” söyleşisi gerçekleşti.

Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa Birliği finansal desteğiyle yürüttüğü Demokrasi için Medya/ Medya için Demokrasi (M4D) Projesi kapsamında gelenekselleşen Basın Evi söyleşilerinde bu hafta Twitter’ın sahiplik yapısında yaşanan dönüşüm ele alındı. “Twitter’daki Değişim ile Neler Değişecek?” başlıklı söyleşisinin konuğu yazar, stratejist ve teknolojist Ahmet Alphan Sabancı, Elon Musk’ın sahipliğinde Twitter’da neler yaşandığına ilişkin teknoloji ve sosyal medya alanındaki gelişmeleri değerlendirdi. Gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide, Twitter başta olmak üzere sosyal medya platformlarında gelecekte bizleri neyin beklediğine ilişkin teknolojik öngörüler konuşuldu.

Moderatör Yazıcıoğlu, söyleşinin başlangıcında Sabancı’ya Elon Musk ve Twitter ilişkisi üzerinden soru yönelterek Twitter, Twitter’ın siyasete ve gazeteciliğe etkisi ile Twitter siyasal aktörler ilişkisi üzerine bir tartışma başlattı. Musk’ın kendisinin iddia ettiği kadar parlak biri olmadığını vurgulayan Sabancı, Musk’ın söz ettiği birçok meselenin büyük bir kısmını başkalarının onun adına yaptığını, fakat görünür olanın kendisi olduğunu ve satın alma süreçleriyle ön planda gözüktüğünü vurguladı. Sabancı, Musk’ın Twitter’ı alırken ‘Kuşun özgürleşmesi’ ve ‘Mükemmel ifade özgürlüğü’ iddiasının birçok sosyal medya platformu için oldukça zor olduğunu, yıllardır pek çok akademisyen ve uzmanın çalışmalarıyla bunu kanıtladığını belirtti.

Sabancı: “Twitter gazetecilerin, aktivistlerin ve bilgi ile haber üreten insanların ana buluşma noktası”

Sabancı, “Özgürleşme meselesi özellikle internet ile Silikon Vadisi’nin kurucu ve yatırımcı çevrelerin muhafazakar ve sağ politikaya eğilimli olanların yanıltma amacıyla kullandıkları bir argüman. İfade özgürlüğüne dair eleştirilerin yüzde 90’ı ya birilerinin hedef gösterilmesi ya birilerinin internet üzerinde tacize uğraşması ya da aşırı ırkçı söylemlere izin verilmiyor olunmasıyla ilgili. Mükemmel ifade özgürlüğü argümanına destek olanlar aşırı sıfatına sahip figürler. Twitter’ın 15 yıllık sürecinde ABD’de sol eğilimli, ırkçılık karşıtı ve LGBT savunucusu olanların parça parça engellenmeye başladığını görüyoruz. O aşırı sağcı ya da muhafazakâr kitleye hizmet ediliyor ve sola yönelik engellemeler yapılıyor. Twitter, gazetecilerin, aktivistlerin ve bilgi ile haber üreten insanların ana buluşma noktası. Silikon Vadisi’ndeki kişilerin en sevmediği medya ana akım medya çünkü ana akım medya tarafından yeterince pohpohlanmıyorlar. Mavi tikin parayla yapılmasının sebebi medya çalışanlarının varlığını değersizleştirmek” açıklamasında bulundu.

ABD anayasanın en temel maddelerinden biri olarak basın ve ifade özgürlüğünden bahseden Yazıcıoğlu, Twitter’ın haber alma ve haberleşme noktasında önemli bir görevi olduğunu belirtti. Yazıcıoğlu Sabancı’ya Twitter’ın nereye doğru evrileceğini sordu. Sabancı Twitter’ın iki büyük sorunundan bahsederek yılda bir milyondan fazla ödenmesi gereken borcu olduğunu, buna rağmen maddi ve yönetsel sorunlarla baş etmesi gerektiğini vurguladı. Sabancı, “Finansal durumdan kaynaklı teknik sorunlar platformun yıpranmasına ve teknik olarak zor duruma düşmesine sebep olabilir. Son birkaç haftadır Twitter’ın 15 yıllık tarihinde görülmeyen şeyler görüldü. Otomatik telif hakkı sistemi çalışmadı ve düzeltilmesi saatler sürdü. İki aşamalı doğrulama sisteminde bozulma yaşandı. Yeterli para kazanılmadığı sürece finansal sebeplerden dolayı sorunlar artarak devam edecek. İkinci sorun yönetsel meselelerle ilgili. Elon Musk’ın ABD dışında en önemli gelir kaynağı Çin. Twitter’da yaşanacak olan bölgesel bazdaki yönetsel problemler Çin tarafından kendisine karşı koz olarak kullanılabilir. Sosyal medya platformu demek tüm dünyada bilgi paylaşımı ve içerik yönetimi mevzusuna girmek demek. Musk, ifade özgürlüğü konusunda ülkelerin yasalarına göre ifade özgürlüğü sınırları belirlenecek. Fakat sahiplik yapısındaki değişimden önce, Twitter’ın söz konusu ülkeyle ilgilenen yöneticileri içerik kısıtlamasıyla ilgili gelen mahkeme kararlarıyla savaşıyordu. Bundan böyle Musk, ticari ilişkilerinin olduğu ve yatırım yaptığı ülkelerle arasını bozmak istemeyeceğinden Twitter’ın özerk yapısı bozulacak. İtirazların minimuma indiği dinamiği göreceğiz” dedi.

“Mastodon hala gelişme aşamasında, ileride Twitter için bir alternatif olabilir”

Twitter’ın günde 300 milyon kişiye ulaştığını söyleyen Sabancı, Mastodon denilen ve federasyon şeklinde teknik alt yapıyla çalışan sistemlerden bahsetti. Mastodon ile ağ içerisinde kendi kontrol ettiğimiz siteden bağlanma imkanı sağlandığını ve Twitter’a benzerliğinden dolayı ileride ona bir alternatif olabileceğini söyledi. Fakat Mastodon’un hala gelişme aşamasında olduğunu ve eksiklerinin çokluğunu, federasyon yapısından dolayı Twitter gibi elinin altında ciddi maddi imkanları olup sürekli ideal hizmet hız ve performansı sağlayacak altyapısının olmadığını söyledi. Sabancı konuyla ilgili Avrupa Birliği’nin kullandığı sistemden bahsederek, “Avrupa Birliği ve Avrupa Komisyonu kendi çalışanlarına Mastodon üzerinden bir platform kurdu. Server üzerinden teknolojik yatırım yaparak kendi bilgilerinin tutunduğu hesaplara ev sahipliği yapıyor. Böyle bir platform gazetecilik ve sivil toplum kuruluşları için avantaj. Mastodon üzerinden bir sunucu kurularak gazeteciler kendi kurallarını uyguladıkları bir platforma ev sahipliği yapabilir. Böylece gazeteciler de herhangi bir şirketin kendisini sansürleme ihtimalini düşünmeden içerik yönetimini kendisi yapabilir. Fakat bu alan yatırım yapabilme ve teknik eleman ihtiyacını beraberinde getiriyor” diye konuştu. Federasyon yapısındaki platformların ana amacının gücün ve yetkinin sizde olması sebebiyle ciddi bir özgürlük ağını beraberinde getirdiğini söyleyerek Mastodon sunucusu kuran kişilerin içerik yönetimi konusunda belirleyici güce sahip olduğunu vurguladı. Otonom karar alma mekanizmalarının mümkün olduğunu fakat aynı zamanda sorumluluğu da arttırdığını söyleyerek yeri geldiğinde karar verme mekanizması olurken yeri geldiğinde sunucunun finansal ihtiyaçları için maddi destek olunması gerektiğini belirtti.

Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi gazeteci Nursun Erel, sosyal medyadaki ‘paylaşımlar hafızası’nın uzun yıllar korunup korunmayacağı üzerine soru yönelterek, Sabancı’ya kuruluşların buna mecbur tutulup tutulmaması konusundaki fikirlerini sordu. Sabancı, hafızanın kaybolmaması açısından iyi bir girişim ve planlamayla aktif arşiv yapmanın mümkün olduğunu söyledi. “Bununla ilgili çalışan teknoloji şirketleri var. Ama bilgileri derleyip toplayıp insanların ulaşabileceği bir arşivlemenin yapılabilmesi için kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç var. Bunun üzerine sistem yazıp erişilebilir kılmak teknik anlamda mümkün. Fakat yine de tek bir ağa bağımlı olunmamalı. Twitter’daki paylaşımlar ve kişisel arşivler kaybolursa kariyerimiz gitmemeli yani. Sosyal medya kullanıcılarının tüm emeklerini ve kariyerini bir şirketin insafına bırakmak isteyip istemediğini sorgulaması gerekiyor” dedi.