Gazeteciler Cemiyetince yürütülen ve Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen “Demokrasi için Medya/ Medya için Demokrasi” projesi (M4D) kapsamında, Ankara’daki Basın Evi’nde düzenlenen gazetecilerle buluşma etkinlikleri devam ediyor. Ekim ayının son konukları Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden öğretim görevlileri Halil Güven ve Önder Çağlar “Radyo İLEF- Fakülte Radyosu İşletimi” ile ilgili olarak radyonun kuruluşu ve yayın işleyişi konusunda katılımcılara bilgi verdiler.
Güven ve Çağlar’ın verdikleri bilgilere göre, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi bünyesinde 1982 yılında temelleri atılan Radyo İLEF, 91.0 frekansından kapalı devre yayın hayatına başladı. Ankara’dan yayın yapan üniversite radyosu olma özelliği taşıyan Radyo İLEF, dönem dönem çeşitli gerekçelerle yasalardaki değişikler nedeniyle kapansa da çaldığı yabancı klasik-slow ve dinlendirici müziklerle dünyanın dört bir yanından 200 milyona yakın dinleyici kitlesine ulaştı. Radyonun kuruluşunda Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlileri Güven ve Çağlar yer aldılar.
M4D Proje Direktörü Yusuf Kanlı, “Çoğumuzun sabahları uyanınca ilk yaptığı veya en geç arabaya binince mutlaka odaklandığı Radyo İLEF’in kurucularını burada görmek büyük bir keyif. Hele hele Gazeteciler Cemiyeti’nin kuruluşunda küçük de olsa payı olan bir okuldan doğan böyle bir radyo bizler için onur verici. Cemiyetin bu projesi AB desteğiyle ortaya çıktı, amacımız iletişim eğitimi veren, medya alanında çalışan genç gazetecilerin bir araya gelip ağlar oluşturup birlikte ahenk içinde bir ses çıkarmalarını sağlamak” diye konuştu.
Söyleşinin açılış konuşmasını yapan M4D Direktör Yardımcısı Seva Ülman, konukların özgeçmişleri hakkında bilgi vererek, Kasım ayında da Basın Evi’nde devam edecek olan söyleşilerin programını paylaştı. Erten, “Bugün, hemen hemen çoğunuzun çok yakından tanıdığı iki özel kişi ile karşınızdayız. Radyo İLEF’ten öğretim görevlisi hocalar, sayın Halil Güven ve Sayın Önder Çağlar. Bizlere bir üniversite radyo programının hazırlanmasında nasıl bir ön çalışmanın gerektiğini, müzik seçiminde ne tür bir hazırlık yapıldığını anlatacaklar. Samsun doğumlu Güven, ilkokulu da ortaokulu da dört ayrı ilde tamamladı. Daha sonra 1982 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. Mezuniyetinin ardından bir reklam ajansında televizyon çekimlerinde görev yaptı. 1994 yılından bu yana muhtemelen hepinizin bildiği gibi, fakültede radyo yönetimi, yayıncılığa giriş, radyo ve televizyonda konuşma teknikleri ve yapım planlama dersleri verdi. Çağlar da Malatya Darende doğumlu ilk ve orta eğitimlerini takiben girdiği Basın Yayın Yüksek okulundan 1987 tarihinde mezun oldu. Mezuniyetinin ardından TRT’de aktüel servise girdikten sonra yine aynı kurumda, müzik eğlence programları, belgesel çekimleri ile haber programlarının yanı sıra dizi çekimlerinde de görev yaptı. 1992 yılından itibaren İletişim Fakültesi’nde öğretim elemanı olarak görevini sürdüren Çağlar, 2009 yılından bu yana da üniversite radyosunun koordinatörlüğünü yürütmekte” diye konuşmasını tamamladı.
Radyo İLEF nasıl kuruldu?
Radyo İLEF sorumlusu öğretim görevlisi Güven, radyonun kuruluşuna ilişkin, “Okulun son yılında yani 1982 yılında okulda kalmam, radyo kurmama imkan sağlamış oldu. Yani Ankara Üniversitesi Radyosu ‘Radyo İLEF’in temelleri 8 Mayıs 1982’de kapalı devre yayın ile atılmış oldu. 22 Kasım 1994’te İletişim Fakültesinin 30. kuruluş yıldönümü kutlamaları sırasında düzenlenen bir törenle FM 97.5’den, Radyo Radyo adıyla gerçekleştirilen deneme yayınına başladık. 100 Watt’lık verici ile günde beş saat yayın yapan Radyo Radyo, İletişim Fakültesi’ndeki eğitim ihtiyaçlarına yanıt vermesine karşın yasal ve teknik sıkıntılarla kesintiye uğradı. Radyo Radyo’nun macerası, Ocak 1998’de FM 105.8 frekansıyla devam etti, 24 saat yayına ulaşan radyoda günde üç kez haber bülteni, söz ve müzik programları da yer aldı. Yabancı müzik yayınına ağırlık verdiğimiz radyoda, kısa sürede üniversite gençliğinin ve Ankara’nın en sevilen radyoları arasına girmeyi başardık. Elbette kimse tek başına radyo yayını yapamaz bu tamamen bir ekip işi” ifadelerine yer verdi.
Güven, “Radyo geleceğin iletişim aracı”
Radyonun geleceğin iletişim araçları içinde yer aldığını söyleyen Güven, “Radyo Radyo, 8 Mayıs 2005’de FM 91.0 frekansından Radyo İLEF adıyla yeniden yayını hayatına başladı ve Ankara’da RTÜK tarafından frekans tahsis edilmiş tek üniversite radyosu olarak düzenli olarak hala yayın hayatını sürdürüyor. Radyo dinlemede yüzde 23’lük bir artış var, radyoda müzik kutusu gibi arka arkaya müzik çalabilirsiniz ancak bilmediğiniz şeyi isteyemez veya aratamazsınız, radyo bu anlamda her şeyi ayağınıza getiriyor. Bence radyo geleceğin iletişim aracı. Radyoda klasik müzik yayınlamak bana göre cinayettir. Eğitim amacıyla veya klasik müziği sevdirmek için bunu yapabilirsiniz ama bunu özel bir sistemde yaparsınız, radyoda yapamazsınız. Radyoda çok fazla kayıp olur, radyoda sesi kaliteye göre ayırırız, biz öğrencilerimize bunları anlatmaya çalışıyoruz. Ben yayıncıyım. Vuruş sayısı veya ritim tutmadığı için her istediğimiz müziği çalamıyoruz, dolaysıyla benimde arşivimde duran binlerce parça uygun olmadığı için radyoda hiç çalınmadı. Öte yandan üniversiteler dışarıdaki insanlar için birer kapalı kutu gibi. Radyo bu anlamda üniversiteler için dışarıya açılan bir pencere” diye konuştu.
“Radyo İLEF artık bizim yayınımız olmaktan çıktı, milyonların radyosu haline geldi”
Öğretim görevlisi Çağlar da 1982 yılında kapalı devre yayın hayatına başlayan Radyo İLEF'e dahil olma süreci hakkında “Okula başladıktan sonra televizyon yayını yapmak istemiştik. İlk kapalı devre televizyon yayınını okulda bizler gerçekleştirdik, burada haber programlarına kadar neredeyse her şeyi kendimiz üretiyorduk. Bülent Çaplı, Can Dündar, Bülent Özkam, Hakan Tuncer ve ben gece gündüz çalıştık. Üç ay boyunca haftanın üç günü fakültede yayınlar yaptık. 1996’da Halil Hoca beni radyoya yeniden gelmem konusunda ikna etti. O dönemler söz programları yapıyoruz gecemizi gündüzümüze katıyoruz gece 11’e kadar çalışıyoruz, seçimlerde sonuçları ilk veren radyo olduk. Belirli dönemlerde kapatıldık ancak yayın yapma konusundaki ısrarımızı her dönem dürdürmeye gayret ettik. Radyomuzda şu anda 37 farklı dilde müzik parçası yayınlanıyor, gelen talepler üzerine bizlerin bile ilk kez duyduğu dillerde parçalar yayınlamaya çalışıyoruz” dedi.
Yerel bir radyo olarak kurulan Radyo İLEF’in yıllar içinde teknolojinin gelişmesiyle birlikte internet yayınına geçtiğini ve kısa süre sonra globalleştiğini anlatan Çağlar, “Teknolojinin gelişmesiyle birlikte internet yayınına başladık, 120’nin üzerinde ülkede dinlenmeye başladık. Dinleyici sayımızı bilmiyoruz ancak dünyanın her yerinden mailler alıyoruz ve bu maillerde radyomuzu çeşitli yayın platformlarına dahil ettiklerini belirtiyorlar. Dünyanın bir çok yerinde dinlenmeye başlayınca global bir yayın nasıl yapılır bunu da öğrenmeye başladık. Global yayıncılık yapmaya başlayınca radyoda verdiğimiz etkinlikleri veya spotları da sekiz farklı dilde verdik. İnternet üzerinden radyomuzu tıklayanlar üzerinden yürüttüğümüz tahmine göre şu an da Radyo İLEF’in 200 milyona yakın dinleyicisi olduğunu düşünüyoruz. Dünyada tüm platformlarda ilk üçte dinlenen bir radyo bu. Radyo İLEF’in markalaşmasının nedeni de bu. Çünkü Radyo İLEF artık bizim yayınımız olmaktan çıktı, milyonların radyosu haline geldi. O nedenle en ufak değişikliklerde hemen mail telefon almaya başlıyoruz” diye konuştu.
Söyleşiye katkı sunan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlisi Aziz İbrahim Önder de Radyo İLEF hakkında “Biz nasıl bir yayın yapabiliriz?" sorusu üzerine düşünmeye başladık. Dört hocanın yürütebileceği, müzik ağırlıklı bir yayın olacaktı bu. Aralarda paket söz programları olacaktı. Radyoda kendimizin hoşlanacağı müzik türlerini seçmeye başladık. Radyo İLEF’teki müzik tarzı bu şekilde oluşmaya başladı. Daha sonra arada söz programları girmeye başladık ancak dinleyicilerden olumsuz geri dönüşler gelmeye başlayınca söz programlarını kaldırdık. Bu nedenle üniversite radyosu olmanın dışında bir müzik radyosuna dönüştük. Ankara’da çok fazla dinlendiğimizi fark ettik, mağazalarda, galerilerde, hastanelerde, Radyo İLEF dinleniyor. Ameliyatlarda bile bizim radyomuz dinleniyor” dedi.